01-KENTSEL MUHALEFET: YENİ ÖRNEKLER KENT YAŞAM

FERHAT ARIKAN: KAMU ARAZİLERİNİN PEŞKEŞ ÇEKİLMESİNE KARŞI BİR MÜCADELEYİZ

Barınma Hakkı Çalışma Grubu, barinma.org internet sitesi ve Barınma Hakkı Gazetesi, kentsel muhalefet alanında yeni bir mevzi açmış görünüyor. Özellikle kentin yoksul kesimlerine yönelik müdahalelerde sizi ön saflarda görüyoruz. Kimsiniz, nasıl bir araya geldiniz?
Öncelikle derginizde bu barınma hakkı konusunu gündem yaptığınız için teşekkür etmek istiyorum. Biz barınma hakkı mücadelesi verenler için bu konunun çeşitli platformlarda, gazete, dergi vs. araçlarla gündem yapılması, tartışılması büyük önem taşıyor. Fazla uzatmadan sorularınıza cevap vermeye çalışacağım. Barınma Hakkı mücadelesi Türkiye ve dünya tarihi boyunca her dönem değişik biçimleriyle toplumsal muhalefetin gündemi olmuş bir mevzu aslında. Ama ben buraya değinmeden bizimle ilgili olan kısmından başlayayım.
Sizinde değindiğiniz ve dikkatinizi çektiğini söylediğiniz ve çeşitli araçlarla sürdürdüğümüz barınma hakkı mücadelesi özellikle büyük şehirlerde kentsel muhalefetin belirleyicisi olma özelliği taşımaya başladı. Ankara’ da Dikmen Vadisi Halkının, büyükşehir belediyesinin uygulamaya çalıştığı kentsel dönüşüm projelerine (biz bunlara rantsal dönüşüm projeleri diyoruz) karşı yaklaşık 4 yıldır sürdürdüğü mücadele ise bu alanda gerçekten somutlaşan ve şimdilik kazanımla sonuçlanan bir pratik oldu. Ve Dikmen Vadisi Halkı aynı zamanda kent muhalefetinin her alanında görünmeye başlayan bir dinamik olmaya başladı. Dikmen Vadisi ile başlamış oldum konuya, çünkü bizimde ortaya çıkışımız ya da görünür olmaya başlamamız Dikmen Vadisi süreci ile birlikte ortaya çıktı denilebilir. 2006 yılında Dikmen Vadisi kentsel dönüşüm projesi hayata geçirilmeye çalışıldı büyükşehir belediyesi tarafından. Bu proje kapsamında yıllardır orada yaşayan yöre halkı hiçbir hak tanınmaksızın bölgeden uzaklaştırılmaya, yok sayılmaya çalışıldı.
Buna karşı mahalle halkı tarafından ilk kendiliğinden tepkiler oluşmaya başladı. İlk önceleri bu tepkiler mahalle halkı tarafından toplumsal çıkarlardan çok bireysel ya da ailelerin sadece kendi çıkarlarını gözetecek muhalefet biçimleriyle gelişti. O süreçte bölgede bulunan ve bir demokratik kitle örgütü olan İlker Mahallesi Halkevi üyeleri mahalle halkı ile birlikte sürece müdahil oldu. Halkevleriyle birlikte, yürütülen mücadelenin seyri değişti aslında. Artık muhalefet biçimi kişisel kaygılar ve bireysel çıkarlardan çok, toplumsal kazanımlar mücadelesine dönüşmeye başladı.
Mahallenin ortasında derme çatma bir gecekondu düzenlenerek, daha sonra bütün kentsel dönüşüm alanlarındaki mücadelelere örnek olacak ve yaygınlaşmaya başlayacak olan “Dikmen Vadisi Barınma Hakkı Bürosu” oluşturuldu. Ve bu mücadelenin ismi Barınma Hakkı mücadelesi olarak mahalle halkının kafasında şekillenmeye başladı.  Dikmen Vadisi Halkı bu haksızlığa karşı direndikçe muhalefetin diğer bileşenleriyle buluşmaya başladı barınma hakkı mücadelesi.
Halkevlerinden sonra TMMOB’ye bağlı Şehir Plancıları Odası, sonrasında KESK, DİSK, Ankara Tabip Odası vb. birçok emek ve meslek örgütleri barınma hakkı mücadelesine sahip çıkmaya başladılar. Bugün Ankara’ da bu çalışmayı yürüten “Barınma Hakkı Çalışma Grubu”, yani sizin bahsettiğiniz www.barınma.org , Barınma Hakkı Gazetesi’ vb. çalışmaları yürüten inisiyatifte bu şekilde ortaya çıktı. Ancak bizi bir araya getiren ana unsur Dikmen Vadisi Halkının yürüttüğü kararlı mücadeledir. Bu bahsettiğim Barınma Hakkı Çalışma Grubu ise şu an için Ankara’nın değişik kentsel dönüşüm alanlarından gelen mahalle halkı temsilcilerinden, bu bölgelerde gönüllü olarak çalışan avukat arkadaşlardan, barınma hakkı mücadelesine sahip çıkan mühendis, mimar, şehir plancılarından oluşuyor.
Barınma hakkı terimi genel olarak Latin Amerika’yı çağrıştırıyor ve bizim gündemimize de sizinle birlikte girdi. Biraz buna değinmenizi istiyoruz. Ve bundan sonraki süreçte ne yapacaksınız ya da ne yapmak istiyorsunuz?
Evet doğru. Sadece Barınma Hakkı değil ama bir bütün olarak neoliberal saldırılara karşı halkın hak mücadeleleri Latin Amerika ülkelerinde gelişiyor ve doğrudan hak alma mücadelesine dönüşüyor. Aslında bize de ilham veren ve örnek aldığımız mücadele biçimleri gelişiyor. Ancak özel olarak barınma hakkı mücadelesi Dünya’nın birçok bölgesinde gelişiyor. Güney Afrika’daki Durban Barınma Hakkı Hareketi buna iyi bir örnek teşkil ediyor. Ve bizim bu mücadelelerle bağımız olduğunu söylemek istiyorum burada.
Durban’a bir saldırı olduğunda Dikmen Vadisi Halkı burada ateşlerini yakıp yaşanan saldırıları protesto ediyor, Dikmen’e bir müdahale olduğunda İstanbul Sarıyer’de Barınma Hakkı mücadelesi veren halk ayaklanıyor. Barınma sorunu tüm dünyadaki yoksul halkların en önemli ve can yakıcı sorunlarından birisi. Daha fazla uzatmakta istemiyorum ama bir iki cümleyle özetlemek gerekirse kamu arazilerinin bir avuç sermaye sahibi insana peşkeş çekilmesine karşı çıkıyoruz. Kentin tüm doğal, tarihsel ve kültürel değerlerinin tüm kent halkının yararlanacağı şekilde düzenlenmesini istiyoruz. Gecekonduda yaşayanların on yıllardır yoğun bir çaba ve emekle ürettikleri, sosyal ve kültürel kimliklerini yansıttıkları bu mekanlarda işgalci ilan edilmelerini kabul etmiyoruz. Bu alanlarda yaşayanların, yaşadıkları mahallelerden uzak yerlerde iskan edilmemesini, aynı zamanda bu bölgelerde yaşayan kiracıların da barınma hakkının güvence altına alınmasını istiyoruz. Bundan sonraki süreçte bu mücadeleyi Türkiye’nin bütün kentsel dönüşüm alanlarının olduğu ve doğrudan barınma hakkı ihlalinin yaşandığı bölgelere taşımak istiyoruz. Bunun için de önemli adımlar atıldı aslında. Bugün Ankara’nın Mamak, Yenimahalle, Ulus, Altındağ gibi bölgelerine, İstanbul’un birçok bölgesine, İzmit Arızlı’ya, Gebze’ye de barınma hakkı kavramı taşınmış durumda. Ortalama 2 ayda bir çıkarttığımız Barınma Hakkı Gazetesi bu bölgelere de ulaşmaya başladı.
Bu kentsel muhalefetin örgütlenmesinde neler yapıyorsunuz? Yeni yöntemler deniyor musunuz? İletişim çağında sizin elinizde ne gibi malzemeler var?
Biraz önce de söylediğim gibi kentin tüm doğal, tarihsel ve kültürel değerlerinin tüm kent halkının yararlanacağı şekilde düzenlenmesini istiyoruz. Bununla birlikte emperyalist egemenliğin dünya halklarına karşı açmış olduğu topyekün neoliberal saldırıya karşı topyekün direnişle cevap verilmesi gerekiyor.
Bunun için yürüttüğümüz barınma hakkı mücadelesinin, kentin diğer bütün sorunlarına karşı yürütülen mücadelelerle ve eğitim hakkı, sağlık hakkı, ulaşım hakkı vb. hak mücadelesi yürüten unsurlarla ve mücadele alanlarıyla buluşturulması gerekiyor. Bunu da aslında yapıyoruz diyebilirim. Daha önce barınma hakkı mücadelesini sağlık alanında çalışan ve sağlık alanın piyasalaştırılmasına karşı çıkan, sağlık hakkı mücadelesi yürüten doktor, hemşire, hastane çalışanları ile yan yana getirdik, bu mücadeleye omuz verdik, 1 Mayıslarda her yıl bütün emekçi kesimlerle birlikte en güçlü katılımı gerçekleştiriyoruz, daha geçenlerde güvencesiz çalışma koşullarına direnen tekel işçileri ile buluştuk.
Yani barınma hakkı mücadelesinin diğer ilerici emek örgütlenmeleriyle, kentsel muhalefetle yan yana getirmeyi başarabildiğimiz ölçüde başarıya ulaşacağını düşünüyoruz. Yöntemimiz bu. En önemli iletişim, örgütlenme aracımız şu an için Barınma Hakkı Gazetesi  aslında. Ankara’ da her sayıyı 10.000 aileye ulaştırıyoruz. Kapı kapı dolaşılıyor mahallelerde. Bunun dışında ise yeni yeni oluşturmaya başladığımız internet sitemiz var. İnternet sitesinin kullanışlı hale gelmesiyle birlikte çok faydalı olacağını düşünüyorum. Şu an için internette arama motorlarında kentsel dönüşüm, barınma hakkı gibi aramalar yapıldığında bizimle ilgili sonuçlar çıkıyor ilk sıralarda ve insanlar bize böylelikle ulaşabiliyor. Bu yüzden bu aracı geliştirmemiz gerek. Mücadele büyüdükçe ihtiyaçlar doğrultusunda yeni araçlar çıkıyor zaten. Bunların neler olacağını da zaman gösterecek.

Gazi Üniversitesi Ekonometri mezunu. SHP Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcılığı (1991-1995) ve CHP TBMM Milletvekili Danışmanlığı yaptı. SODEV'de Ankara Temsilciliği, Yönetim Kurulu Üyeliği ve Genel Sekreterlik görevlerini üstlendi. CHP Ankara İl Başkan Yardımcılığı (2011), CHP Çankaya İlçe Eğitim Sekreterliği (2011-2013) yaptı. Çankaya Belediye Meclis Üyesi (CHP 2014-2019) ve CHP Genel Merkez Kültür ve Sanat Platformu Üyesi. Bireşim (1995), Birlikte (2005) ve Politus (2010) dergilerini yayınladı.

0 comments on “FERHAT ARIKAN: KAMU ARAZİLERİNİN PEŞKEŞ ÇEKİLMESİNE KARŞI BİR MÜCADELEYİZ

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: