İstiklal Caddesi’nin Tünel’e kıvrıldığı noktada, İsveç Konsolosluğu’nun tam karşısında yer alan Narmanlı Han, Beyoğlu’nun en güzel binalarından biri. Mal sahipleri arasında yaşanan sorunlar ve yılan hikayesine dönen restorasyon nedeniyle uzun yıllardır atıl durumda olan Narmanlı Han, Türkiye’nin önemli sanatçılarına da ev sahipliği yapmıştı.
1880 yılına kadar Rusya Büyükelçiliği ve ardından 1914’e dek Rus hapishanesi olarak kullanılan binayı 1933 yılında Narmanlı Kardeşler satın aldı. İstanbul’un ünlü tüccarları arasında yer alan Avni ve Sıtkı Narmanlı, yüksek kira tekliflerine rağmen hanı tüccarlara vermek yerine uygun fiyata sanatçılara kiraladı. Böylece o yıllarda Narmanlı Yurdu olarak anılan bina Aliye Berger, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Bedri Rahmi Eyüboğlu başta olmak üzere birçok yazar ve sanatçı tarafından konut ya da stüdyo olarak kullanıldı.
Yapı Kredi Koray’ın restorasyon projesi 2002’de Anıtlar Kurulu’ndan onay aldı ama sivil toplum kuruluşlarının itirazı üzerine alıman yürütmeyi durdurma kararı nedeniyle restorasyon başlayamadı. Proje bir türlü gerçekleştirilemeyince Narmanlı Han’ın 12 varisi 2008 yılında Yapı Kredi Koray’a dava açarak hisselerini geri almak istedi. Ailenin “gayrimenkul hissesi karşılığında inşaat yapımı ve satış vaadi sözleşmesinin feshi” için açtığı davayı mirasçılar kazandı. Ardından hisseler Mehmet Erkul ve Tekin Esen’e satıldı. Anlaşma geçen ay ortalarında tamamlandı.
Narmanlı Han’ın tarihi hakkındaki kapsamlı bilgilerden biri ekşi sözlük’te yer alıyor. 30 Mayıs 2010 tarihli yazı, Sözlük yazarlarından octoberman‘e ait:
“grand rue de pera’daki harik-i kebir’den önce yapılan en eski bir kaç binadan biridir. diğerleri rus sarayı,venedik sarayı ve kapitülasyon mahkemesi’dir.ruslar ilk kez 1700 istanbul anlaşması ile istanbul’da daimi elçilik bulundurma hakkı elde ettiler. ilk daimi elçi büyük rus yazarı lev tolstoy’un büyük dedesi p. a. tolstoy’du.daha sonra bugünkü elçilik binası ile hemen hemen aynı zamanlarda narmanlı hanı inşa edilmeye başladı. elçilik binası tamamlanana kadar burası hem elçik binası olarak kullanıldı hem de rus mahkumların kaldığı bir hapishane işlevi gördü. narmanlı hanı 19. yüzyılda beyoğlu büyük ölçüde yeniden inşa edilirken ilk yapılan binalardan biridir. daha pek çok eserde de imzası olan giuseppe fossati’nin istanbul’da inşa ettiği ilk binadır. bina ve bahçesinin kapladığı alan elçilik olarak kullanıldığı yıllarda bugünkünden hayli genişti. 1905 yılında istiklal caddesi’ni genişletme çalışmaları sırasında bahçenin bir bölümü caddeye katıldı ve han bugünkü içeride kalmış olan yerine çekildi. narmanlı hanı iki katlıdır. ikinci katı ön cephede görünür vaziyette olan büyük filayakları taşır. bu binaya hantal bir görüntü verse de estetiğinden bir şey kaybettirmez bilakis mimarinin bütünselliğiyle uyumlu hoş bir görüntü yaratır. elçilik binası tamamlanınca rus büyükelçiliği yeni yerine taşındı fakat handaki hapishane varlığını korudu. burada bazı konsolosluk büroları ve rus ticaret ofisleri çalışmaya devam ettiler. narmanlı han rus büyükelçiliği olarak kullanılırken bahçenin ortasında çok güzel bir havuz bulunduğu rivayet ediliyor. insanlar havuzda bulunan renk renk balıkları seyretmeye gelirlermiş. fakat elçilik binası taşındıktan sonra burası sadece ticari büroların bulunduğu ve hana atlı arabalarla mal getirip götüren tüccarların bulunduğu bir yer haline gelince ortada bulunan havuz arabalara ve yük havyalarına engel olduğu için kapatılmış ve şimdi orayı süsleyen akasyalar ve morsalkımlar dikilmiş. 1. dünya savaşı sırasında osmanlı devleti ve rusya düşman cephelerde yer alınca han yıllarca metruk kaldı. 1917 de rusya’da bolşevik ihtilali olunca çarlık taraftarı olan mülteciler istanbul’a akın ettiler. bu yıllarda han tekrar eski hareketli günlerine döndü.1930’lu yıllarda burada rus devleti’ne bağlı “intourist”ve “neftsyndicat” adlı iki ticaret ofisi kalmıştı. onlar da burayı terk ettikten sonra hanın ruslar’la macerası bitti.
1933 yılında binayı o zaman istanbul’un ünlü tüccarlarından olan avni ve sıtkı narmanlı kardeşler aldılar. sanata meraklı bir aile olan narmanlı’lar taşralı tüccarlar tarafından çok iyi paralar teklif edilmesine rağmen burayı sanatçılara edebiyatçılara ve yayınevlerine düşük ücretle kiraladılar ve böylece narmanlı hanı küçük bir kültür ve sanat merkezine dönüştü.
heykeltıraş firsek karol sofyalı sokağı ve müeyyet sokağının kesiştiği yerdeki üç odayı kiraladı ve bu odaları birleştirerek heykeltıraş atölyesine dönüştürdü. ressam ve şair olan bedri rahmi eyüboğlu girişin sağındaki iki katlı dükkanlardan birine yerleşti ve narmanlı yurdu’nun altındaki mimoza şapkacısı’nda açılan resim sergisine otuz resmiyle katıldı. eyüboğlu’nun bitişik komşusu ise ulus gazetesi’ne istanbul’dan haber geçen temsilcisi neş’et atay idi. türkiye’de bulunan macar keman virtüozu ve pedagog karl berger’in önce öğrencisi olan ve sonra onunla evlenen ressam aliye berger’in resim atölyesi de buradaydı. andrea kitabevi de narmanlı han’da bulunuyordu.o yılların ünlü ermeni gazetesi jamanak 60 yıl boyunca yayın hayatını narmanlı’da sürdürdü. istanbul’daki ilk konfeksiyonculardan biri olan antoine visconti mağazalarından birini burada açmıştı. bu binada yaşamış olan en ünlü simalardan biride ünlü yazar ahmet hamdi tanpınar’dı. tanpınar’ın burada bir çalışma ofisi bulunuyordu. şimdi narmanlı hanı o eski hareketli günlerinden çok uzakta artık. en son kiracılarından biri fotokopici şerafettin işem’di. istanbulun ilk fotokopicilerinden biri. bedri rahmi’yle selamlaştıkları günleri özlemle anıyor ve “o zamanlar burada ressam ve heykeltıraşların atölyeleri vardı. cıvıl cıvıldı” diyor. son kiracılardan diğeri halı tamircisi kadri ürün. o da artık kimsenin tamir ettirmek için halı getirmediğini söylüyor. şimdi handa sadece sahipsiz kedilere bakan hanımefendi ile bir noter ofisi kaldı. yakın geçmişte hanın üstüne üç kat çıkılarak rezidans haline getirilmesi ile ilgili bir proje hazırlanıp anıtlar kurulundan geçtiyse de tarihe duyarlı insanların tepkileri neticesinde vazgeçildi. son gidişimizde öğrendiğimize göre halen narmanlı alilesinin mülkü olan ve 150 yılı aşkın zamandır beyoğlunun tarihine tanıklık eden narmanlı hanı burada yaşayan sanatçıların anısına güzel bir projeyle şehir dokusuna yakışır bir şekilde sanat müzesi haline getirilmeyi bekliyor. galiba özel bir bankanın bu konuda bazı çabaları var…
www.zete.com
0 comments on “NARMANLI HAN 57 MİLYON DOLARA SATILDI”