DÜNYADAN

RUSYA’DA MUHALEFET YÜKSELİYOR MU?

​Rusya’da iktidara karşı yapılan protestoların Mart ayından itibaren belirli aralıklarla devam etmesi dünya medyasının ilgi odağı olurken, ilginçtir ki Türkiye basınında gerektiği kadar yer bulamamıştır. Oysaki, otoriter ve güçlü bir liderin yönetiminde olan Rusya halkının, demokratik ve özgürlükçü söylemleriyle sistem dışı siyasal alan içerisinde konumlanan muhalif bir liderin peşinden sokağa çıkarak iktidarı protesto etmesi, dikkate değer bir konudur.

Vladimir Putin’in Liderliği

Yeni liderlik teorileri arasında yer alan karizmatik otorite kuramı, Rus Halkı’nın Putin’e olan bağlılığıyla doğrudan ilişkilidir. Max Weber, karizmatik otorite kuramında, gücünü tamamıyla izleyiciden alan karizmatik liderlerin, kararlılıkları ve cesaretlerinin takipçilerinin onlara olan güvenini kazanmaları açısından oldukça önemli olduğunu belirtmiştir. Bunun yanı sıra liderin kimliğinin karizmaya evrilerek otoriterleşmesi, liderin ortaya çıkmasına mevcut bir kriz durumunun neden olmasıyla mümkün olur. Çatışmanın olduğu dönemlerde karizmatik otoritenin eyleme geçerek bireyleri kaos ortamından uzak bir ortama taşıma misyonu gütmesi ve karizmatik liderlik pratiği, liderliğini kabul ettirme ve insanları yönlendirme açısından bağlamsal bir konumda yer almaktadır. Komünist rejimin ardından yarı başkanlık siyasal sistem modelini benimseyen Rusya halkı, SSCB’nin çöküşünün ardından travmatik bir dönem geçirmiş ve özelleştirmeler doğrultusunda piyasa ekonomisine geçiş sürecinde yaşanan ekonomik sıkıntılardan bıkmıştır. Aynı anda hem siyasal hem de ekonomik rejim değişikliklerinin yaşandığı kaotik dönemde güçlü lider kimliği ve güçlü Rusya söylemiyle ortaya çıkan lider Vladimir Putin, Rus toplumu tarafından büyük ölçüde desteklemiştir.

Özellikle 2014 yılında Kırım’ın Rus topraklarına katılmasıyla beraber destekçilerini iyice arttıran Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, pekişen güçlü lider kimliğiyle Rus toplumunun çoğunluğu tarafından benimsenmiş gözükmektedir. Öte yandan 2015 yılından itibaren yaşanan ekonomik krizin hızla büyümesi ve toplumun gittikçe yoksullaşması muhalefetin ayaklanması için bir fırsat doğurmuştur. Yolsuzluk fonunun aktif çalışmasıyla bu fırsatı değerlendirmeye çalışan muhalif siyasetçi Aleksey Navalnıy, destekçi potansiyelini arttırarak 2017 yılında halkla sokaklarda buluşmuştur.

 

Sistem Dışı Muhalefetin Atağı

 

Her şey Mart 2017 tarihinde, 2018 yılı Başkanlık seçimlerinde aday olacağı öngörülen İlerleme Partisi (Partiya Progressa) lideri Aleksey Navalnıy’ın Yolsuzlukla Mücadele Fonu adı altında, internet sitesi Youtube’da yayınladığı bir videoyla başladı. Başbakan Dimitri Medvedev’in  en az 70 milyar rubleyi vakıflar aracılığıyla kendi hesabına aktardığının iddia edildiği videoda Muhalif kanadın temsilcisi Navalnıy, Medvedev’in milyon dolarlık bir yolsuzluk imparatorluğuna sahip olduğunu, sunduğu delillerle kanıtlamaya çalıştı.  Tarihler 26 Mart 2017’yi gösterdiğinde Rusya’nın bazı büyük şehirlerinde Navalnıy taraftarları yolsuzluklara karşı protestolar düzenledi. Gösteriler boyunca Rusya Başbakanı Medvedev’e istifa çağrısı yapıldı. Medvedev ise, “Tüm bunları, halkı sokağa dökmek isteyen özel yatırımcılar finanse ediyor” açıklamasını yaparak Navalnıy’ın açıkça kendini başkan yapma çağrısında bulunduğunu söyledi.

Rusya’nın ulusal bayramı olan 12 Haziran Rusya Günü’nde halkı yeniden yolsuzlukla mücadele çağrısıyla sokaklara davet eden Navalnıy, protesto alanına giderken gözaltına alındı.  ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan Mark Toner ise Navalnıy’ın gözaltına alınmasından ötürü Washington’ın endişeli olduğunu söyledi. Öte yandan iktidar karşıtı protestolar doğrultusunda sadece Moskova’da 1000’den fazla muhalif güvenlik güçleri tarafından yakalandı.

Yolsuzluk karşıtı protestolarda, genç nüfus katılımının yoğun olması dikkat çekerken, sosyal medya üzerinden yapılan çağrının başarılı olduğu ortadadır. Rusya’daki siyasi kimlikler, Kremlin’in izni dışında gerçekleştirilen protesto gösterilerine katılan binlerce insanın riski göze alarak geldiğini belirtmektedir. Sistem içerisinde yer alan muhalefet partilerinin yapamadığını yapan, liberal ve demokratik düşünce yapısı doğrultusunda hareket ederek halkı harekete geçirmeye çalışan Navalnıy, şimdilik yalnızca büyük kentlerde tanınsa da, kasabalarda yaşayan özgürlük yanlısı grupların da desteğini alacak gibi duruyor. Diğer yandan finansman desteği bularak propagandasını internet üzerinden değil de doğrudan halkın içerisine girerek sürdürebilirse, aday olacağı 2018 yılı Başkanlık seçimlerinde en azından iktidarı deviremese bile titretebilecek seviyeye ulaşabilir. Rusya’daki muhalif hareketlerin devam edip etmeyeceği merak konusuyken, Putin’in sessizliğini koruması ve Medvedev’i görevden uzaklaştırmayarak otoritesini sürdürme stratejisi gütmesi, tabandaki ayaklanmadan çekindiğinin bir göstergesi olarak okunabilir.

 

KAYNAKÇA:

http://politikaakademisi.org/2014/12/03/siyasal-si…

http://sahipkiran.org/2017/04/03/rus-muhalefeti/

Weber, M. (2005). Bürokrasi ve Otorite, Çev. Bahadır Akın, İstanbul: Adres Yayınları. 

0 comments on “RUSYA’DA MUHALEFET YÜKSELİYOR MU?

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: