VOLKAN KORAL: BEN İNSANI MERKEZ ALAN BİR SİYASETİN TEMSİLCİSİYİM.

Yerel seçimler yaklaşıyor, siz de Çankaya ilçesinden meclis üyeliğine adaysınız. Biraz kendinizden bahseder misiniz? Siyasetteki hedefiniz nedir?

39 yaşındayım, Hacettepe Üniversitesi işletme bölümü mezunuyum, yapı sektöründe iş yapıyorum. Ankara doğumluyum ama aslen Sivas Şarkışlalıyım. Ben siyasete üniversite yıllarımda başladım. CHP’ye 1999 yılında kaydoldum. Bu benim yaşamın içerisinde toplumsal duyarlılığım sonucu aldığım en önemli karardır.

CHP yeniden açıldıktan sonra bir dönüşüm yaşadı. Artık sosyal demokrasiyi, sosyal demokrasinin evrensel ilkeleri olan eşitlik, özgürlük, dayanışmayı, sosyal adaleti konuşuyoruz. CHP’nin bu ilkelerle hareket etmesini savunuyoruz. Ben bu duygularla CHP’de siyasete başladım, bir birey olarak partime katkı koyma çabasını güttüm. Partide öne çıkma, bir yerlere aday olma talebim olmadı, ta ki bu yıllara kadar. Bundan sonra siyasetin içerisinde inandığım değerler üzerinden söz sahibi olarak yer almak, görev almak istiyorum. Aktif siyasetin şekillenmesinde bugün ve yarına dair geçmişten de ders alarak, gücüm neye yetiyorsa tamamını bu sisteme aktarmak istiyorum. Siyaset dediğimiz sadece bugüne dair değil yarına dair de yapılan bir şey. Tabi ki bu, siyasetin çeşitli noktalarında görev alınarak yapılır. Sandığa gidip oy verirsiniz, ilçe örgütünde görev alırsınız, milletvekilliğinde, belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliğinde söz ve karar noktasına gelirsiniz işte o zaman aldığınız eğitimi, tecrübeyi buralarda yetkili konumlarda kullanırsınız.

Biz en büyük görevi, yetkiyi ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten aldık. Gençliğe hitabesinden aldık. Bana en büyük yetkiyi o verdi. Siyasetin de, sosyal hayatın da içerisinde devlet algısı, kamu hizmeti kavramı var. Buralarda alınacak görevlerde liyakat önemlidir. İnsanların liyakatla görev yapmasını istiyorum. Ben de, belediye meclis üyeliği görevine bu noktadan adayım. Bunun ötesinde başka noktalarda mümkün olduğu kadar, yürüyebildiğim ve başarabildiğim, yapabildiğim yere kadar siyaset yapmak istiyorum.

Evet, siyasette herkesin bir hedefi olmalıdır ama o tek bir hedef koyduğunuzda o hedefe ulaştığınızda kısırlaşırsınız. Ben de önüme tek bir hedef koymuyorum sadece ülke yararı, toplum yararı gözeterek siyaset yaptığınız da, o çabanız ve başarınız sizi başka makamlara teker teker tırmandıracaktır.

 

Çankaya gibi büyük, önemli ve başarılı bir belediyeye adaysınız, seçildiğinizde belediye meclisinde hedefiniz nedir?

Belediye kamu görevi yapan bir kurumdur. Yani yerel yönetimler noktasında toplumun huzur ve refahını sağlamak ve kendi bölgesindeki alt yapılardan, üst yapılardan, ekonomisinden, sosyal, kültürel, sağlık gibi birçok alana müdahildir. Bunu kamu yetkisini kullanarak yapar.

Belediyecilik anlayışında bizim benimsediğimiz sosyal demokrasinin evrensel ilkeleri olan “eşitlik, adalet, özgürlük” üzerine kurulu bir belediye anlayışıdır. Asıl merkeze “insanı” koyuyoruz. Ben bu siyasetin temsilcisiyim, dolayısıyla insana dair politikalar üretmemiz gerekiyor.

Türkiye’nin en büyük ilçesiyiz. Tabi ki, altyapı görevlerimiz var. Fakat insana olduğu kadar her canlıya dokunan projeleri var. Sokak hayvanları, kadın sığınma evleri, yurtlar gibi bir çok faaliyet gösteren kamu imkanlarını halka ulaştıran, halkla en çok temas eden ilçeden bahsediyoruz.

En büyük ilçe bütçesine de sahibiz. Dolayısıyla bu bütçeyle insana dokunan projeler üreteceğiz.

Bir belediye meclis üyesi görev aldığı belediyede denetleme görevine sahiptir. Belediye yönetimi yetki alanı içerisindeki bütün kararları meclis onayı ile geçirmek zorunda. Buradan bakarsanız demokratik koşullar altında ilçemizde yaşayan herkes adına aslında biz karar vericiyiz..

İmar ve alt yapıyla ilgili şikayetler neyse bu şikayetlerin tamamını raporlayarak bunlar üzerine bir faaliyet göstermeyi düşünüyorum.

Belediye meclisi kolektif bir yapıyla çalışıyor. Şu anda Çankaya Belediyesinde 45 tane meclis üyesi var. Eğer bir konuya gerçekten eğilip uzman kişilerden aldığınız görüşlerle çözüm üretiyorsanız meclisin tamamına kabul ettirebilirsiniz. En önemli şey uzlaşı kültürü, demokrasi. Bu noktada belediye faaliyetlerinde mümkün olduğu kadar pozitif bir yaklaşımla, üreterek ve danışarak çalışma yapmayı planlıyorum.

 

Ülkemizde rejim değişti, sizce belediye meclis üyeliğinin yeni sistemde konumu nedir?

Yerel yönetimler demokrasinin beşiğidir. Bazı kararların hızlı alınması gerekir. Ama her şey yasalara bağlı. Belediye başkanına yürütme yetkisi, meclis üyelerine denetleme görevi verilmiş. Meclis hem başkanı hem belediyeyi denetliyor, hem de karar yetkileri ile faaliyetlere yön çiziyor. Yani burada demokrasi yok olmuş değil. Tam anlamıyla tek adamlık yok belediyede. Tek adamlığın olduğu yerde özgürlük olamaz, birlikte yönetim olamaz.

 

Tek bir meclis üyesi bu sistemde ne yapabilir?

Yetkileri doğrultusunda aslında isteyen çok şey yapar. Yeter ki bu görevi yapan kişilerin, bireylerin görev yetkilerini tam anlamıyla kavramış olması gerekir. Denetleyebiliyorsun, karar alabiliyorsun, proje üretebiliyorsun bunu diğer meclis üyeleriyle birlikte hayata geçirebiliyorsun. Aslında her şey bir meclis üyesinde bitiyor.

Ankara beton belediyeciliğine teslim olmuş durumda. Ankara Büyükşehir Belediyesini de kazanarak yaşadığımız kentin tarihine, kültürüne, ekolojik varlığına sahip çıkan, bütün bir Ankara’nın nefes aldığı bir Çankaya yapmak için faaliyet yürüten bir belediyecilik sergileyeceğiz.

Yerel yönetimlerin insanların hem sosyal hayatına, hem kültürel hayatına hem de bireysel gelişimine derman olacak proje üretmesi gerektiğini düşünüyorum.

Sosyal demokrat belediyeciliğe, halkçı belediyeciliğe Türkiye’nin sahip çıkması gerekiyor. O yüzden bu dönemde çalışmalarımızı buna göre yapacağız.

Ben şu an bir aday adayıyım. Ocak ayı ortasında ön seçime gireceğim. Aday olsam da, olmasam da yarınlara dair bu duygularımla hem büyükşehirde hem kendi ilçem Çankaya’da bu anlayışla faaliyet göstereceğim. Toplumsal duyarlılığımla gene siyasal faaliyetime devam edeceğim. Bu gelecek kuşaklar için çok önemli bir seçim. Dönüşüme, değişime açık olmamız gerekiyor. Devrimci ruhumuz buradan geliyor. Herkes elinden geleni yapmalı.

Ben bu anlayışı temsil etmek üzere aday oldum. Partililerimizden destek istiyorum.