DÜNYADAN

Yeni Zelanda seçimleri sonrası kısa gözlemler

17 Ekim 2020’de yapılan ve Jacinda Ardern liderliğinde İşçi Partisi’nin kazandığı Yeni Zelanda seçimleri sonrası bazı gözlemlerimi paylaşıyorum. 

Kuşkusuz her ülkenin özellikleri arasında farklar vardır ama bu seçimlerin ve özellikle Jacinda Ardern’in liderlik ve yönetiminin dünyada ve Türkiye’de yararlı olacak önemli nitelikler taşıdığını düşünüyorum.

  • Yeni Zelanda seçimlerinde, bugün 40 yaşında olan Jacinda Ardern liderliğindeki ve bir önceki dönemde koalisyonla ülke yönetimde olan sosyal demokrat İşçi Partisi oyların yüzde 50’sine yakınını alarak 120 kişilik parlamentoda 64 milletvekilliği kazandı. Yeni Zelanda’da 30 yıldır böyle bir sonuç görülmemişti.
  • İşçi Partisi, bu seçimde yalnızca 35 milletvekili çıkaran en büyük rakibi muhafazakar Ulusal Parti’yi epeyce geride bıraktı. Önceki hükümetteki koalisyon ortakları olan Yeşiller ise 10 milletvellliği ile tarihsel bir başarı kazandı. Diğer koalisyon ortağı küçük  mufazakar parti milletvekili çıkaramadı. 
  • Bu seçim dünyada popülist otoriter rejimlerin birçok yerde iktidarda olduğu bir dönemde demokrasi ve ilerleme yönünde kayda değer bir başarıdır.
  • The Guardian gazetesinin ifadesiyle “Yeni Zelanda halkı şansını değerlendirdi’’
  • Jacinda Ardern gerek ülkesinde gerekse dünyada insanlar arası bölünme ve çatışmaya karşı ve birlikten yana olduğunu gösterdi; seçimi kazandıktan sonra yaptığı dikkat çekici konuşmada da en çok bu noktayı vurguladı:
  • Alçakgönüllü bir yaklaşımı var ve kamu çıkarını öne koyuyor, yaşamı da bunu yansıtıyor.
  • Covid-19 konusunda dünyada en başarılı lider sayılabilir, Yeni Zelanda’da Covid-19’dan toplam ölü sayısı pandeminin başından bugüne yalnızca 25, ve şu anda 1 vaka var; pandemi başlayınca sınırları kapattı, ülke içinde ve sonra gereken bölgelerde gerekli süre sokağa çıkma yasağı uyguladı, izleme çok etkili biçimde yapıldı, ve, bence en az bunlar kadar önemlisi, şeffaf davrandı, her attığı adımı açıkladı, halkla verileri ve yaklaşımını paylaştı, eleştirilerden yararlandı. Bazı ülkelerdeki gibi alınan kararları ve rakamları saklamadı.
  • Aynı zamanda pandemi yönetiminde bilimi, bilimsel bulguları rehber kabul etti.
  • Bir camiye 51 Müslümanın ölümüyle sonuçlanan terör saldırısı eylemine ilişkin insancıl, tarafsız ve sorumlu tutumu dünyada örnek olarak nitelendi, Türkiye tarafından da olumlu karşılandı.
  • İklim ve çevreye ilişkin politikaları çok kapsamlı.
  • Yerel yönetimlere büyük önem veriyor. İklim ve çevre politikaları konusuna da. Yerel yönetimlere biyoçeşitlilik alanında da proje destekleri yapılıyor. Covid-19 dönemi sonrasındaki ekonomik iyileşme sürecinde yerel yönetimlere önemli bir rol verilecek. 
  • Ülkesinin nüfusunun yüzde 17’sini oluşturan Maori yerlilerine yönelik tavrı gayet kapsayıcı. 
  • Çok yüksek gelirlilere ek vergi koyarak eşitsizliği azaltmayı amaçlıyor; Servet vergisini savunuyor ama buna siyasi destek olmadığını görünce yasalaştırmaya çalışmaktan vazgeçti. Genelde bu tür durumlarda gerçekçi davranmayı biliyor. 
  • Sosyal refahı, eşitliği ve sağlık ve eğitim politikalarını öne çıkararırken, özel sektörün dinamizmine de önem veriyor.  İş dünyasına bir teşvik paketi hazırladı.
  • Adalet ve kurallılık konusunda çok hassas.
  • Kamu yönetişimi konusunda başarılı bir yaklaşımı var. Bence bu kilit bir özellik. 
  • Yeni Zelanda’nın 1985’I izleyen  yaklaşık 15 yıllık dönemde çok kapsamlı ve dünyada da dikkat çeken bir kamu yönetimi reformu gerçekleştirmiş olmasının Jacinda Ardern’in pandemiyi yönetmedeki başarısında etkili olduğunu düşünüyorum. 
  • Yeni Zelanda’da  kadınlar 1893 yılında oy hakkına kavuştu, böylece  dünyada bu hakka ilk kavuşan ülke Yeni Zelanda oldu. Bu gelişme kadın hareketinin (suffragettes) mücadelesinin öncülüğünde gerçekleşti. 2005 yılında dünyada ilk 5 yöneticisi kadın olan tek ülke Yeni Zelanda idi, İşçi Partisi lideri Helen Clark Başbakandı. Jacine Ardern’in başarısında bu geçmişin de bir katkısı olduğu kanısındayım. 
  • Jacinda Ardern’in başarısı aynı zamanda kadınların başarısıdır. 
  • Jacinda Ardern’in  yaklaşımları ve politikaları ilkesel tercihi sonucu kapsayıcı. Cana yakınlığı ve doğallığı olumlu duygular yayıyor.
  • Partisinin tek başına çoğunluğu var ama Yeşillerle birlikte hükümet kurması olası. 
  • Kadınların eşit haklara sahip olması ve yaşamın her alanında eşit olarak yer almasına çok büyük önem veriyor.
  • Seçim sonrasında İşçi Parti milletvekillerinin yarısından fazlası kadın.
  • Milletvekillerinde büyük bir gençleşme gerçekleşti. 
  • Alanlarında yetkin uzmanlığı olan epeyce kişi de milletvekili oldu.
  • İşçi Partisi’nden 17 Maori Milletvekili seçildi. 
  • Parlamento’da ayrıca bir milletvekiiliği kazanan Maori Partisi var. 
  • Yeni Zelanda’nın yeni seçilen Parlamentosunda milletvekillerinin yüzde 10’u LBGT. Bunların tümü İşçi Partisi ve Yeşillerde.
  • Önceki dönemde İşçi Partisi ve Jacinda Ardern yönetimi çocuk yoksulluğunu önleme ve özellikle konut poltikalarında çok az mesafe aldı, ama bunu telafi edeceği umuluyor. 
  • Covid-19 nedeniyle alınan önlemler sonrasında ekonomi durgunluğa girdi, durgunluktan çıkış zorlu olacak.
  • İşi zor, ülkesinin önündeki ciddi ekonomik ve sosyal sorunlarda başarılı olmak zorunda; başaracağını umuyorum. 

Sonuç olarak; dünyanın bu zor döneminde, uzak ve göreli olarak küçük bir ada ülkesinde böyle bir kadın liderin büyük başarısı dünyaya bir umut ışığı saçtı. ‘’Demek ki oluyormuş’’ dedirtti. Bu umut ışığının etkisi  karşı kıyılara, uzak kıtalara ulaşır mı? Bence evet, çünkü bugün dünyamızda ışıklar daha çabuk yayılıyor ve bu ışığa çok ihtiyaç var.

0 comments on “Yeni Zelanda seçimleri sonrası kısa gözlemler

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: