SON YAZILAR
MOGAN’I BİTİRDİK SIRA EYMİR’E Mİ GELDİ?
Görülüyor ki, birileri Eymir’i “Moganlaştırmak” üzere karar vermiş ve yola çıkmış bile. “Eymir’i halka açmak” diye güzel bir kılıf uydurulsa da, Eymir’in ve çevresinin neye açıldığını görmek için Mogan’a bakmak; Eymir’in zaten halka açık olduğunu görmek için de doğrudan Eymir’e bakmak yeterli.
BİR SABAH UYANDIM, ARTIK SAĞIRDIM
Bir sabah uyandım ve hayatım bir uğultudan ibaretti artık. Cırcır böcekleri beynimin içine girmiş benden intikam alıyorlardı. Çay kaşığı cam bardağa değmiyor adeta kazma kürek çalışma yapıyor. Bir süre sonra bunları da duyamaz oldum. Bildiğiniz sağırım şimdi. Hayattaki birçok şey gibi hiç sebepsiz.
MIKE DAVIS: GECEKONDU GEZEGENİ
Kitabı elinizden bıraktığınız zaman, şu soruyu kendinize soracaksınız: Yaşadığımız düzende, suç kaleleri olarak görülen yerlerde gecekondular mı suçlu; yoksa kentsel dönüşüm çılgınlığı ile yaşamları bambaşka bir noktaya savuran düzen mi?
ECONOMIST DERGİSİNDEN İLGİNÇ TÜRKİYE HABERİ
Economist Dergisi, Gezi’nin yıldönümünde yeni ayaklanma olacağını ve bu kez hükümetin bastıramayacağını ileri sürdü.
NEW YORK YAPTI BİZ DE YAPARIZ
20 yıldır sağcılar tarafından yönetilen New York yerel seçimlerde demokratların eline geçti. Buradan kendimize bir umut çıkarmanın vaktidir. Kapitalizmin kalbinde vicdan kazanıyorsa Türkiye’nin kalbinde bizim kazanmamız an meselesidir.
MENDERES ÇINAR:TOPLUM MUHAFAZAKARLAŞMAYI NORMALLEŞME OLARAK GÖRÜYOR
Topluma baktığımızda bir muhafazakârlaşma söz konusu ancak bunu bir normalleşme süreci olarak nitelendiriyorlar. Bir taraftan da var olan bir baskı var. Şunu söyleyebiliriz, muhafazakârlar kesinlikle iktidar. Esas sorun, demokrasinin muhafazakârların iktidarına indirgenmiş olması.
KENTE KARŞI İŞLEDİĞİMİZ EN BÜYÜK SUÇ: KENTİ SADECE İNSANIN SANMAK
Kentler sadece insanlar için değil. Olamaz zaten. Onu o hale getirmek işte kente karşı işlenen en büyük suçtur ve o suçu işleyenleri o noktadan sonra yaptıkları hiçbir şey temize çıkartamaz.
90 KUŞAĞI KENDİNİ BULDU
Susarak yaşamaktansa mücadele etmek her zaman daha gurur verici oldu. Bundan sonra da böyle olacak. Ben 90 kuşağına, kendimize daha fazla güveniyorum, güzel günler yakında; buna inanıyorum.
MEKAN VE BİLİNÇ İLİŞKİSİ
İnsanlığın mücadelesinde mekan, her zaman belirleyici unsurlardan biri olmuştur. Bugün artık mekan denildiğinde ve bu mekan olgusu mücadele ile ilişkilendirildiğinde akla kent gelir.
AKP-İSLAM DÜŞMANI PARTİLER İTTİFAKI
AKP, Avrupa Halk Partileri Grubu’na (Hristiyan Demokratlar – EPP Group) tam üye olarak alınmaktan umudu kesince gruptaki “gözlemci statüsü”nden istifa etti ve Avrupa Muhafazakârlar ve Reformcular İttifakı’na (AECR) tam üye oldu.
DÜNYADANTüm gönderiler
Geçmişten günümüze İngiliz çay kültürü
İstatistiklere göre Türkler dünyada en çok çay içen toplum. İngilizler ise listede üçüncü sırada. Ülkede son zamanlara kadar çay üretimi olmamasına rağmen “İngiliz olma”nın özelliklerinden birisi olarak kabul ediliyor çay.
Bir yemek şefinin kampanyasıyla İngiltere İstatistik Kurumu enflasyon ölçme yöntemini değiştiriyor
Kuzey İrlanda seçimlerini Sinn Fein kazandı.
Nobel Barış Ödülü, ifade özgürlüğü idealine
Japonyanın yalnızlık bakanlığı
Yeni soğuk savaşın Pasifik’teki dalgaları: Çin Denizi’ne ABD seddi
Milliyetçi AfD’nin varolmayan Alman normali
Hong Kong’da aktivist olmak
Yeni Zelanda seçimleri sonrası kısa gözlemler
HAKKIMIZDA
POLİTUS: Politik Kültür Dergisi Yılda 3 defa yayınlanır.
KÜLTÜR SANATTüm gönderiler
Hayat Bir Kervansaray
Hayat Bir Kervansaray uluslararası birçok ödül almış, fakat nedense Türkiye’de hak ettiği ilgili bir türlü görememiş muazzam bir roman. Romanın kahramanının aklında kalan bütün tavsiyeler, hayat dersleri, ya da eğlenceli anılar hep büyükanneye ait. Bu tavsiyeler oldukça açıksözlü biçimde yazılmış.
YAŞAMTüm gönderiler
Fikirtepe’yi konuşmadan İstanbul’u konuşamayız
Kadıköy’ün çok fazla özelliği var. Ancak bugünlerde Fikirtepe’yi de konuşmak gerek. Çünkü Fikirtepe “Murat Kurum’un kariyeri.”
Bölünmüş gezegen: Kentleşen dünyada yeni yoksullar
Bugün bir yandan spekülasyon amaçlı elde tutulan boş konut stokları artarken, diğer yandan savunmasız bırakılan yoksul gruplarının insan onuruna yakışan konut hakkından yoksun yaşamlar sürdükleri, kentlerden kovuldukları bir düzlemde sosyal adaletin ve barışın anlamı var mıdır?
Geleceğin şehirleri katılımcı ve kapsayıcı olacak
Paydaş katılımı, Türkiye için henüz yeni bir kavram olsa da, bunu kucaklayan, yönetim anlayışlarının bir parçası haline getiren yerel yönetimlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Geleceğin şehirlerinin katılımcı ve kapsayıcı olacağı kuşkusuz. Yerel yönetimlerin yurttaşlarla ilişkisi, etkileşimi güçlendikçe, sürdürülebilir çözümler de artacaktır.
Göç ve yoksulluk kıskacında yeni bir kentlilik
Bugün kent hakları ve yeni bir kentlilik kavramı büyük oranda yoksulluğun ve yoksulluk nedeniyle oluşan göçün kıskacındadır. Bu kıskaçtan kısa vadede üstelik günümüzün politikalarıyla çıkmak kolay görünmüyor.
Kent hakları ve kentlinin hak arama yolları
İyi bir kentte yaşamak, yaşadığımız kentin güzel olması, her şeyden öte “yaşanılabilir bir şehirde” hayat sürmek, herkesin istediğidir. Bu istek, bir şehirde yaşayanlara bir takım hak ve yükümlülükler getirir. Yükümlülüklerden kaçıp, hakkı talep etmek ise toplumumuza özgü müzmin bir sorundur.
Murat Karayalçın: Sosyal demokrat belediyeciliğin özü, kaliteli kent hizmetinin bir ticari meta olmaktan çıkarılmasıdır
Sosyal demokrasinin özü olan eşitlik, özgürlük ve dayanışma, sosyal demokratlar tarafından çoğu kez merkezi yönetimin siyaseti olarak düşünülür. Bunlar, yerel yönetimlerle pek ilişkilendirilmez. Oysa yerel yönetimlerin de bu bağlamda çok önemli görevleri vardır. Kaliteli kent hizmetlerinin ticari ürün olmaktan, metalaşmaktan çıkarılması bu bağlamda önem taşır.
Kent hakkının gelişimi sürecinde Avrupa Kentsel Şartı 1-2
Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi yaptığı çalışmalarla kent haklarını gündeme getirerek 2008’de Yeni Bir Kentlilik İçin Manifesto’yu yayınlamıştır.
İsmail Koçak: O ağaçları biz diktik
ODTÜ’de ilk ağaçlandırma işleri şimdi yol yapacağız diye ağaçları söktükleri yerde başlamıştı. Bozkırın içindeki ODTÜ ilk oradan doğmaya başladı. Şimdi de aynı yerden bitirmeye çalışıyorlar.
ETKİNLİKTüm gönderiler
Yeşil politika okulu başlıyor
Yeşil Düşünce Derneği 13 Temmuz – 9 Ekim 2020 tarihleri arasında; yeşil düşüncenin yaygınlaşması, yeşil politikaya dair bilgi ve farkındalığın artması, toplumsal sorun alanlarına dair yeşil politik bir düşünce ve dilin gelişmesi için Yeşil Politika Okulu Çevrimiçi Eğitim Programı düzenledi.
SODEV YEREL YÖNETİMLER OKULU ANKARA’DA BAŞLIYOR
SODEV – Sosyal Demokrasi Vakfı’nın düzenlediği Yerel Yönetimler Okulu Ankara’da Başlıyor!
10 dersten oluşan program Çarşamba ve Cuma günleri saat 18.30 ile 20.30 arasında uygulanacak olup, programın sonunda gerekli koşulları yerine getiren katılımcılara sertifika verilecektir.
YEREL YÖNETİMLERDE KATILIMCI BÜTÇE
Sosyal Demokrasi Derneği ve Cumhuriyet Gazetesinin ortaklaşa düzenlediği “Yerel Yönetimlerde Katılımcı Bütçe” konulu konferansta Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Ferhat Emil konuşmacı olacak.