Kentlerimizin bulvarları, okulları, yeşil alanları, konut alanları, gecekonduları, alışveriş merkezleri, sanayi tesisleri ve tarım alanları dışında bir de hikayesi olmalıdır. Bu hikaye elbette kulaktan kulağa anlatılarak günümüze kadar gelmeli ve geleceğe de aktarılmalıdır.
Ben de, 1973-1977 yılları arasında Belediye Başkanlığı yapan Ege Bağatur’un yaşamını, Adana’ya, topluma ve belediyeciliğe yaptığı katkıları anlatacağım.
Ege Bağatur, 22 Şubat 1937 yılında Adana’da doğdu. İlk orta ve lise öğrenimini Adana’da tamamladı. 1957-1961 yılları arasında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde eğitim gördü. Bu dönemde Hukuk fakültesinde öğrenci olduğu yıllarda, İstanbul ve Ankara’da meydana gelen öğrenci olaylarında Öğrenci Birliği Komitesinde yer alarak birçok baskıya göğüs gerdi. Öğrenci Birliği Başkanlığı’na seçilerek öğrenciler ile Öğretim Görevlileri arasındaki ilişkilerin düzenlenmesinde yer aldı.
Mesleğini Adana’da yapmaya karar verdiği için ailesiyle birlikte Adana’ya taşındı. 1965 yılında Adana’da hem mesleki hem politik yaşamı başladı.
O dönemde CHP’de başlayan, İsmet İnönü ve Bülent Ecevit’in ortanın solu fikrini, Adana ve köylerini dolaşarak halka anlattı.
1968-1973 yılları arasında CHP Merkez İlçe Başkanlığı, Belediye Meclis Üyeliği, Grup Sözcülüğü ve Belediye Başkan Vekillikleri görevlerinde bulundu. 10 Aralık 1973’te yapılan Belediye Başkanlığı seçimlerinde aday oldu ve büyük bir çoğunlukla Belediye Başkanı seçildi.
Her sabah dürüstlüğünün sembolü “Beyaz Anadol”u ile evinden belediyeye gelen, tanıdığı için yardım isteyen yakınlarına dahi iltimas geçmeyen Ege Bağatur, işgal altındaki bir parkın tahliyesi için mücadele ederken, Meclisin orta yerinde vurulup, aylarca ölümle pençeleşen bir Belediye Başkanı olmasının yanı sıra, aramızdan ayrılışından bu yana, her yıl ölüm yıl dönümünde anılması ve bu yıl 28. kez yapılması, onun yerel yönetim bakış açısının, toplumcu belediyeciliğin ilk adımlarını oluşturmasından, üniversite bitirme tezlerine konu olmasından, belgeseller çekilmesini sağlamasındandır.
Bahsettiğimiz yönetim anlayışı ne idi?
Ege Bey, Belediye’yi kendi mülkü gibi görmez, bunu temsilen ilk meclis toplantısına odası ve tüm odaların anahtarı ile gelir, üyelere dağıtır, “Belediyenin her kapısı hepinize açıktır burası benim tapulu malım değildir” der.
Şehir planlaması konusunda istikrar ve kamu yararını esas alır;
Çok katlı yapılara sıcak bakmaz, “Toplum yararı olmayan imar tadilatlarına kesinlikle izin vermez, haksız kazanca yol açacak değişiklikleri reddeder.
Ancak, hastane ya da okul gereksinimi için gelen talepleri değerlendirmeye alır.”
Yeni Adana olarak bilinen Kuzey Adana tarafıyla ilgili ilk yapılaşma planlarını başlatan ve Adana’nın Kuzey’e doğru büyümesi gerektiğini belirten ve ilk adımları atan belediye başkanıdır.
Ayrıca Türkiye’de il kez Adana’da imar planını zemine tatbik eden belediye başkanıdır. Bu çalışma 700.000 m2 alanda yapı adaları olup, yaklaşık 204.000 m2‘si kamu alanıdır. O dönemde dahi yasal zorunluluk olmamasına rağmen bugünkü terklere yakın olan %30 terk ile plan yapılmasını sağlamıştır. Kendisi şöyle demiştir. Bu plan “Kentimizin Kuzeyinde Yepyeni Bir Adana’nın Doğuşunun Müjdesidir.”
Adana’nın birçok önemli bulvarı, caddesi çamur içinde olup, çamur üzerine dökülen asfaltlar tutmaz ve kısa sürede yol eskisinden daha kötü hale gelir iken, hizmetin kalıcı olmasından yana olan Bağatur, mühendislerden oluşan ekiple çare arayarak, bazı yolları beton ile açtırıp üzerine sağlam asfalt yollar yapılmasını sağlamıştır. Onun döneminde, eski adliye sarayı önünden geçen çevre yolu (Bugünkü adı D-400), şu anki güzergahına alınmış, hem o dönem hem de sonrası için uzun soluklu bir rahatlama meydana gelmiştir.
Personeline sahip çıkmıştır. Bir yangında yaşamını yitiren itfaiye müdürünün oğlu olan Selçuk Özkök’ün eğitimi ile ilgilenmiş, Belediye’de işe başlamasını sağlamıştır. Özkök, yıllarca belediyede üst düzey görevlere imza atmıştır.
Adana Belediyesinde 5,5 Yıl Belediye Meclis Üyeliği görevinden sonra Belediye Başkan Adayı olduğunda çalışma programı hazırlatmış, bunları 1973 yılı sonlarında broşür halinde yayınlatmıştır. İş bu belgeler ile neler yapmak istediğini sıralayan Ege Bağatur Adana Belediye Başkanı olduktan 2-3 yıl sonra “Neler Vaad ettik, Neler Yaptık, Neler Yapmak İstedik, Niçin Yapamadık” diye bilgilendirme toplantıları ve basın açıklamaları yapmıştır. Başkanlığının son yılında ise “Hesap Veriyoruz” diyerek faaliyet raporunu yayınlamıştır. Günümüzde Avrupa Birliği uyum yasalarına göre değişen yerel yönetimler yasalarına göre tüm belediyelerde yasal olarak zorunlu hale getirilen bütün bunları yasal zorunluluk olmadan yapması yönetim anlayışının göstergesidir.
Kamuya ait mülkün işgal edilmesine, farklı amaçlarla kullanılmasına tahammül etmemiştir.
Vurulması ve ömrünün sonuna kadar vücudunda ona acı veren yaralar oluşmasına yol açan kanlı olay da bu yüzden yaşanmıştır.
30 Haziran 1975 tarihinde, daha önce Aytaç Durak’ın önerisi ile gündeme gelen, bugün halkın kullanımına sunulan; fakat o gün müsteciri olarak görünen mafya tarafından işgal edilmiş olan İnönü Şehir Parkı’nı geri almak amacıyla, tehdit ve baskılara karşın, Bağatur konunun mecliste görüşülmesini sağlar. İşgalcilerin meclise silahlı geleceği ihbar edilmesine rağmen, meclis oturumunu iptal etmemiş, “Vatandaşların meclisi izlemeye hakkı var” diyerek halka açık meclis anlayışını devam ettirmiştir. Ancak bunu fırsat bilen çift tabancalı şehir eşkıyası tarafından Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Albay ile birlikte çok ağır biçimde yaralanmıştır. Saldırgan, o günkü emniyet güçlerinin yardımıyla Suriye’ye kaçırılmıştır.
Ege Bağatur ağır yaralandığı için çok sayıda ameliyat geçirmek zorunda kalmış, bu dönemde kalp krizi dahil birçok ölümcül sağlık sorunuyla boğuşmuştur. Tam olarak sağlığına kavuşmadığı halde görev sorumluluğuyla Belediye Başkanlığı görevini, vücudunda sonda ile yürütmüştür.
Başbakan Demirel’in yurtdışında tedavisi için verdiği ödeneğin üstünü, ülkeye dönüşte kendisine iade edecek kadar dürüsttür. Başkanlıktan önce sahip olduğu Beyaz Anadol marka otomobili, adeta dürüstlüğünün sembolü olmuştur. Özel işlerine, belediyeye geliş gidişlerinde makam aracını değil, hep Beyaz Anadolu kullanmıştır. Başkanlıktan ayrıldıktan sonra bu aracı kullanmayı sürdürmüştür.
Kendi ve yakınlarına belediyeye ait bir metre kare arsa, arazi ya da eşya alınmasına izin vermemiştir.
Dürüstlüğü, kolektif çalışma anlayışı, kalıcı hizmet bilinci ve kent dokusunu koruma Kararlılığını sonuna kadar göstermiştir.
Politik olarak da simgesel davranışlarda bulunmuştur.
Vurulduktan sonra partisi CHP, ön seçimsiz başkanlık önerisinde bulunmuştur. Ancak, “Ben demokrasiye inanırım, sandıktan çıkmadan böyle bir şeyi kabul etmem” diyerek ikinci dönem belediye başkanlığını kendisi kabul etmemiş ve girdiği ön seçimi kaybettiği için belediye başkan adayı olmamıştır.
Belediye Başkanlığını yaparken insancıl, dürüst, adil, toplumun yararı ve eşitlik duygusuyla hareket etmiştir. Rüşvet, iltimas, politik çıkar ve adam kayırma yapmamış, bugün dahi Adana kamuoyunda sevgi ve saygı ile anılmaktadır. Ege Bağatur’un adı bir köprü ve bulvara verilmiş ve daha da önemlisi uğruna kanını döktüğü İsmet İnönü Parkı’na bir büstü dikilmiştir.
Bugün kentlerimize baktığımızda hızlı bir dönüşüm içindedir. Ancak değişimi belirleyen temel politikalar, kentin kendi dinamikleri yerine kenti rant sağlama aracı olarak gören küresel sermaye uzantıları tarafından oluşturulmaktadır. Halbuki yerel yönetimler yerel kamusal hizmet birimleridir.
“Yerel kamusal hizmetlerin en yüksek yurttaş katılımıyla ve en saydam yöntemlerle halka ulaştırılması gerekmektedir” bakış açısı, 1973-1977 yılları arasında Adana Belediye Başkanlığı yapan Ege Bağatur’un bakış açısıdır. Aramızdan 28 yıl önce ayrılsa da onun anılarını yaşaması ve yönetim bakış açısının sürdürülmesi için üzerimize düşeni yapacağız. Ege Bağatur’un bıraktığı kent yönetiminde şeffaflık ve dürüstlük ilkesinin günümüzde siyasi partilere ve yerel yönetimlerine ışık tutması beklenmelidir.
Avrupa Birliği normlarında çağın ötesinde uygulamalar yaparak günümüze kadar ismi gelen Ege Bağatur, Adana sınırlarının dışına ulusal gündeme getirilmelidir. Onun 1968-1973 yıllarında yaptığı meclis üyeliği ve CHP Grup Sözcülüğünü günümüzde yapan kişi olarak hazırladığım bu makalenin bu amaca ulaşması ve Ege Bağatur’un sadece gelecek belediye başkanlarına değil tüm yöneticilere örnek olması gerekmektedir.
0 comments on “EGE BAĞATUR: ADANA’NIN EGE’Sİ”