Belediye başkanı kimdir sorusuna en güzel cevabı veren kişidir Vedat Dalokay. Ona göre belediye başkanı “kentin anasıdır.“
Sadece politikacı kimliğiyle değil mimar, ressam, oda yöneticisi, yazar ve baba olarak kimliğiyle yaşamış ve kendi ifadesiyle toprağa 14 ayağıyla basan çok renkli, çok boyutlu bir pırıltı değirmenidir.
Vedat Dalokay 1973-1977 arası belediyecilik döneminin en etkili isimlerinden birisidir. Ankaralı seçmelerin %62’sinin oyunu alarak rekor bir oy oranı ile belediye başkanı olmuştur. Bu oy oranını geçen bir belediye başkanı olmamıştır.
BAŞARININ SIRRI: MİMARLIK VE ODACILIK
Aslında Vedat Dalokay’ın başarılı belediyecilik tarihinin arka planında iki önemli şey yatmaktadır. Birisi mesleği olan mimarlığı neredeyse hiç bırakmamış olması, üretken bir mimar olmayı hep sürdürmesidir. Diğeri ise “Oda” yöneticiliğidir. Yirmi yıl boyunca vaktinin ve enerjisinin büyük bölümünü Oda’da harcamıştır. Önce Türk Yüksek Mimarlar Birliği’nin Ankara’da örgütlenmesinde sonra da Mimarlar Odası’nın kuruluş çalışmalarında en önde mücadele eden, 60’lı ve 70’li yıllardaki oda çalışmalarının içinde ve ön saflarındadır.
Yakın arkadaşları o dönem Vedat Dalokay’ı oda çalışmalarında enerjik, ateşli, coşkulu ve aceleci diye tanımlarlar. Beklemeye tahammülü olmayan biridir. Uzun tartışmalarla iş yapılmasına engel olanlara karşı kızgındır. Ama kendi deyimiyle bu “cüce” beyinlerle mücadeleden hiçbir zaman vazgeçmemiştir. Yıllar sonra bu dönemdeki oda çalışmalarını değerlendirirken “Mimarlar Odası 1965 yılından 1980 yılına kadar cüce hareketler içinde boğulup gitti” diye eleştirecektir.
1964-1968 yılları arasında Mimarlar Odası Ankara şube başkanlığı ve Mimarlar Odası genel sekreterliği yapan Dalokay için 70’ler artık bir dönüm noktasıdır. 1968’den sonra Vedat Dalokay’ın Mimarlar odasında birlikte hareket ettiği ekibin artık oda yönetimine gelme şansları kalmamıştır. Türkiye İşçi Partisi (TİP) yükseliştedir, meslek odalarında ve dolayısıyla Mimarlar Odası’nda artık sosyalist gruplar seçimleri kazanmışlardır. İşte bu sırada onun için başka bir rol düşünülmeye başlanır; Vedat Dalokay’a “Artık bu işleri bırak da belediye başkanı ol. Hepimiz sana omuz verelim” derler.
1973 seçimlerinde CHP’den Ankara Belediye Başkanlığına aday olacak Vedat Dalokay için süreç bu teklifle başlar.
1973 Seçimlerine Gidilirken Toplumsal Hava
1960’lı yıllar iki kritik olguya ev sahipliği yapmıştır. DP’nin yerine onun devamı niteliğinde Adalet Partisi (AP) kurulmuştur ve köyden kente göç özellikle üç büyük şehir için bu dönemin ana motifi haline gelmiştir.
Göçün kentlere yansıması öncelikli olarak barınma sorunu yani konut ihtiyacı olarak ortaya çıkmış, çözüm olarak hazine arazileri üzerine kaçak olarak inşa edilen derme çatma evler yani “gecekondu” üretilmiştir.
Gecekondular, AP hükümetlerinin 60’lı yıllar boyunca başarılı bir şekilde uyguladığı seçim yatırımı olarak tapu vaadine dönüşmüş ve siyasal gündemin önemli bir maddesini oluşturmuştur. Bu taktik gecekondu bölgelerinde kurulan “mahalle güzelleştirme dernekleri” aracılığıyla yerel yönetimi elinde bulunduran siyasal parti tarafından yönetilmiştir.
12 Mart 1971 müdahalesinin ardından gelişen iki yaklaşım kent varoşlarının radikalleşmesine neden olmuştur. Birincisi zaman zaman şiddete de başvurularak yaşanan gecekondu yıkımlarıdır. İkincisi ise askeri yönetimin siyasi partileri kapatırken “mahalle güzelleştirme dernekleri”ni de kapatmasıdır. Kapatılan dernekler ancak üç yıl sonra açılabilmiş, yeniden açılırken de sol radikal genç kuşağın eline geçmiştir. 1973 seçimlerine gidilirken artık gecekondu siyasetinin ve gecekondu sorununun havası hissedilmektedir.
1972 yılı sol için kritik olaylara gebedir. 6 Mayıs 1972’de Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan idam edilirler. Ardından 14 Mayıs 1972’de CHP içindeki alevlenmiş olan büyük tartışma kurultay’da İsmet İnönü yerine Bülent Ecevit’in genel başkan seçilmesiyle sonuçlanır.
1973 Yerel Seçimleri ve CHP’nin Yükselişi
1973 yılı Ekim ayında düzenlenen genel seçimler özellikle büyük kentlerde varoşların sola oy kullanmasıyla sonuçlanır ve askeri rejimin bitişini temsil eder. Aralık ayında yapılan ve hükümet kurma çalışmalarının gölgesinde gerçekleşen yerel seçimler ise aynı seçmen eğilimlerini yansıtır ve CHP’nin 33 kentte belediyeleri kazanmasıyla sonuçlanır. AP, 22 ilin belediye başkanlığını alabilmiştir. Bu seçimlerde ilk defa CHP üç büyük kentin belediye başkanlığını kazanmıştır. İstanbul’da Ahmet İsvan, Ankara’da Vedat Dalokay ve İzmir’de İhsan Alyanak’ın belediye başkanı olduğu bu seçimlerden sonra, CHP’li belediye başkanlarının kentsel politikaları ve belediye hizmetlerindeki uygulamaları “Toplumcu Belediyecilik” olarak adlandırılacaktır.
Dalokay’ın Hedefi: Halkın Yaşamını Kolaylaştıran Projeler
1973 seçimlerinde Ankara Belediye Başkanı olan Vedat Dalokay’ı artık başka bir alanda mücadele ile geçen yıllar beklemektedir. Dalokay mücadeleden hiç kaçmaz. Ama Ankara ile kurduğu ilişki insani bir ilişkidir aynı zamanda. Bu dönemi Dalokay için en iyi tanımlayan söz “Seni Seviyorum Ankara” olur. Onun için Ankara “midesi rahatsız (sebze hali), kalın bağırsakları eksik ve iyi çalışmayan (kanalizasyon), koleradan muzdarip (içme suyu), evsiz barksız (gecekondu) fukaranın (yoksulluk) birisidir.”
Vedat Dalokay çok iyi ekipler kurar, Ankara için çok önemli projeler kurgular. Yeni bir belediyecilik yönetimi, yeni bir belediyecilik anlayışı oluşturur. Bu anlayışın temeli halkın yaşamını kolaylaştırmaktır.
Kızılay Meydanı ve Trafik
Ankara’nın çok önemli sorunları vardır. Kızılay meydanı ve buradaki trafik herkesin gözüne batan, en önemli sorunlardan birisidir. Bir önceki belediye başkanı Ekrem Barlas meydanın altında bir çarşı yapmak üzere meydanı kazmıştır. Halbuki Dalokay bu kadar merkezi bir yerin çarşı ile “harcanmasına” karşıdır. Burası ona göre ileride metro için en merkezi noktalardan birisi olacaktır. O nedenle buradaki çukur kapatılır. Burası için Dalokay’ın aklında yeni bir fikir vardır: döner kavşak. Gerçekten de, ilk kez uygulanan döner kavşak ile buradaki trafik sorunu başarıyla çözülür ve döner kavşak uygulaması başka yerlerde, başka şehirlerde de yayılır Döner kavşak uygulaması Vedat Dalokay’a “Göbek Vedat” adının takılmasına neden olur.
Toplayıcı Yollar
Vedat Dalokay zamanında yol yatırımlarının çok büyük bölümü gecekondu alanlarına yapılmıştır. Kentin yoksul çeperi ile zengin merkezini birleştiren, gecekonduları ana arterlere bağlayan toplayıcı yollar açılmıştır.
İçme Suyu
Nüfusu hızla artan, bu nedenle hızla büyüyen Ankara’nın en ciddi sorunu içme suyu sıkıntısıdır. Konuyla ilgili daha önce ciddi hazırlıklar yapılmıştır, 1968’de çıkarılan 1053 sayılı yasa ile DSİ’ye yetki verilmiş ve Amerikalı bir gruba su ve kanalizasyon projesi hazırlatılmıştır. Artık bu alanda ciddi, düzenli ve başarılı bir uygulama gereklidir. Dalokay bu projenin düzenli yürütülmesi için DSİ’den Selçuk Anık’ı getirerek Sular İdaresi Genel Müdürü yapar. Bu dört yıllık dönem bittiğinde artık Ankara’nın su sorunu kalmamıştır.
Gecekondu ve Batıkent
Gecekondu sorununa alternatif olarak geliştirilen bir toplu konut projesiydi. CHP’nin “Akgünlere” adını verdiği seçim programı nedeniyle adı Akkondu olarak düşünüldü. Dönemin başbakanı Süleyman Demirel’in para vermeyeceğini ima etmesi nedeniyle adı Batıkent’e dönüştü. Dalokay döneminde projenin sadece istimlakine başlandı, bitirilmesi sonraki yıllara kaldı.
Altınpark
Golf kulübü olarak kullanılan alan aslında belediyenin mülkü olup golf kulübüne kiralanmıştır. Dalokay bu alanın sadece kulüp üyelerine hizmet veren bir alan olmasından rahatsızdır. Buranın herkesin kullanacağı bir park haline getirilmesi için uzun süren hukuk mücadelesi verilmiş, türlü engellemelerle karşılaşan proje kendi dönemine yetişmese de isteği sonraki başkanların döneminde gerçekleştirilmiştir.
Sakarya Caddesi
Kentin vitrin çalışması da denilen işlerden birisi Sakarya Caddesi’nin bira içilen bir kent mekanı olarak tasarlanmasıdır. Bu tür “vitrin” çalışmalarını; küçük kaynaklarla yapılan ve şehirde yaşayanların belediye çalışmalarına ilgisini canlı tutan faaliyetler olarak tanımlar.
Sebze Hali
Kentin merkezinde kalmış olan sebze halini kent dışına taşıma girişimi kendi döneminde tamamlanmıştır. Hem halin daha iyi şartlarda hizmet vermesi sağlanmış hem de hal’in eski yerindeki trafik sorunu böylece çözülmüştür.
Süt
Dalokay’ın seçim çalışmasını üzerine oturttuğu en önemli seçim vaadidir. Bir kentte sağlıklı yaşam için her sabah evin kapısına iki şişe süt konulması gerektiğini savunmuş ve seçim kampanyasını bu temele oturtmuştur. Hedefi Danimarka’dan gelecek inekleri çevre köylere dağıtmak , sütlerini toplayıp pastörize sütü kente dağıtmaktır. Hükümet izin vermediği için ısmarlanan inekler getirtilememiş ve Dalokay’ın hayali gerçekleşememiştir.
Metro
Moskova Belediyesi ile bir ön anlaşma yapılmış, Sovyetler Birliği’nden sağlanacak teknoloji ile yapılacak metronun finansmanı için de, borcu gıda maddesi ile ödeme formülü üretilmiş fakat hükümet desteğini alamadığından bu projesi hayata geçememiştir.
Ekmek Fabrikası
Dalokay’ın belediyecilik serüvenine damgasını vuran “halkın yaşamını kolaylaştırmak” ilkesi bazı noktalarda büyük çatışma alanları yaratmıştır. Bunun en ön safında halkın yaşamını ucuzlatmak ve bunun doğal uzantısı olarak ekmek fiyatlarını yükseltmeme mücadelesi gelmektedir. Vedat Dalokay bazı işlerde yetkisini sonuna kadar kullanmaktan çekinmemiştir. Ekmek fiyatlarını yükseltme konusunda fırıncıların ısrarını engelleyemeyen Dalokay fırınlara el koyarak işletmekten çekinmemiş, sonunda fırıncıları istediği noktaya çekmeyi başarmıştır. O’nun ekmek konusundaki ısrarı, pek çok yerde CHP’li belediyelerin ekmek fabrikası kurması ile sonuçlanmıştır.
Dalokay’ın SİYASİ Kırmızı Çizgileri
Hitit Anıtı
9 Aralık 1973 tarihinde yapılan seçimler sonucunda Ankara Belediye Başkanı seçilen Vedat Dalokay’ın yaptığı ilk şey Ankara’nın amblemini hitit güneş kursu yapmak olmuştur. 1974 yılından başlayarak Dalokay’ın öncelik verdiği projelerin başında meydan ve göbek düzenlemeleri geliyordu, bu meydanların bezenmesi gündeme geldiğinde ise Sıhhiye Meydanına artık Ankara’nın amblemi olan Hitit Güneş Kursu’nun yapılmasına karar verilir. Dalokay’ın bütün başkanlık süresine damgasını vuracak ve açılması başkanlığından sonrasına kalacak heykel tartışması böylece başlar.
Anıtın yapım işi heykeltraş Nusret Suman’a verilir. Dalokay’ın diğer projeleri gibi anıtın yapımı da hükümet tarafından durdurulur. 1977 yılına anıtın mücadelesi damgasını vuracaktır. Nisan başında Vedat Dalokay anıtın durdurulmasının iptali için Danıştay’a başvurur. İçişleri Bakanı’nın talimatıyla anıtın inşaatına giden işçilere trafik polisi tarafından cezalar kesilir. Dalokay bu harekete karşı boş durmaz, bu kez belediye zabıtası polislere çimlere bastıkları gerekçesi ile cezalar keser. Anıtın tamamlanması riske girince anıtın etrafında belediye görevlileri, hatta dönemin bazı CHP milletvekilleri nöbet tutmaya başlarlar.
5 Eylül 1978’de törenle açılması planlanan, doğanın üremesini, özgürlüğü ve barışı simgeleyen anıta 30 Ağustos 1978’de bomba konulur, anıtın bazı bölümleri parçalanır. Bütün bu engellemelere rağmen anıt onarılarak aynı yıl Sıhhiye Meydanı’na yerleştirilir ve açılışı yapılır.
İspanyol Gençlerin İdamı
Dalokay Ankara’nın sorunları ile uğraşırken İspanya’da General Franco’nun dikta rejimine karşı çıktıkları için yaşları 21 ile 28 arasındaki 5 İspanyol genci 27 Eylül 1975 tarihinde idam edilirler. İdamın durdurulması için uluslararası örgütlerin yanı sıra İsveç Başbakanı Olof Palme gibi isimlerin devreye girerek gençlerin idamını engelleme çabaları sonuç vermez. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamının acısı yüreklerdedir, Vedat Dalokay idamdan 4 gün sonra İspanya’nın Ankara Büyükelçisine bir mektup yazarak idamları kınar ve 7 gün süreyle büyükelçiliğe su, elektrik ve havagazı verilmeyeceğini ve çöplerinin toplanmayacağını açıklar.
MÜCADELECİ BELEDİYECİLİĞİN Sonu
1973 belediyeciliği şöyle değerlendirebilir;
• Döneme merkezi yönetim (AP) yerel yönetim (CHP) çelişkisi damga vurmuştur.
• Gecekondu semtlerinden ilk defa sosyal demokratlara yüksek oranda oy çıkmıştır.
• Belediye gelirleri çok yetersizdir.
• Siyasal ortam mücadeleci bir siyasete prim vermektedir.
Ankara’ya %62’lik rekor oyla belediye başkanı seçilen Vedat Dalokay bir dönemlik başkanlık sürecine pek çok iş, mücadele ve tartışma sığdırmış, Ankara ile benzersiz bir ilişki kurmuş, yapacaklarını sade ve çarpıcı bir dille ve kendi sloganlarıyla halka anlatmasını bilmiştir. Karşısına çıkan yasaları, hükümeti, parasızlığı, iş yapmasını engelleyen zihniyetleri yenmiş ama parti içindeki oyunlara yenik düşmüştür.
1 comments on “Vedat Dalokay: Belediye başkanı kimdir?”