KENT YAŞAM

İÇİNDEN OTOBAN GEÇEN MAHALLE

18 Ekim 2013 gece yarısı saat 00:50. Üstümüzde bir polis helikopteri uçuyor. Son durumu görmek için, ODTÜ- arka kapısına doğru yürüyoruz. Yüksel ile birlikte. Polislerin oluşturduğu sınırın arkasına ulaşınca, aralıksız çalışan yol makinelerini ve sıralanmış kamyonları gördük. Baskın tamamlanmış, toplanmış olan yurttaşlar dağıtılmış, ODTÜ ve Vişnelik tesislerinin tel çitleri iş makineleri ile aşılmış, ormanlık bölgeye girilmiş ve ağaç katliamı ile, büyük bir hızla ham yol Eskişehir bağlantısına doğru açılmakta. Karakusunlar, Çiğdem Mahallesi ile 100.Yıl İşçi Mahallesi’ni ikiye bölerek, iki mahallenin ortasından geçen “Otoban’ın” Eskişehir yolu bağlantısı inşaatı, bayramın son günü gece yarısı ODTÜ ormanlarının içinde, 2880 adet ağacı bir gece içinde, sabahın ilk ışıklarına kadar katlederek ilerledi. 18 Ekim 2013 gecesi gördük-yaşadık.


Rant yolları

Büyükşehrin acelesi var. Beklemesi gereken yasal süreleri de beklemiyor. Acele ne için – kim için. Gelen Mart yerel seçimleri için mi? Yoksa yol bekleyen bir AVM için mi?

İstanbul’da Gezi Parkını yok edip yerine, Taksim’in göbeğinde, “Topçu Kışlası” görünümünde AVM-Otel izni ile yaratılmak istenen şehir rantına Taksim Başkaldırısı ile İstanbul’da sıradan yurttaşlar “dur” dediler.

Şimdi Ankara’da da, ODTÜ ormanlarında başlatılan benzer bir büyük rant girişimi sürdürülüyor. Başarıya ulaşacak mı, göreceğiz.

Bizim mahalle

Burası, mahallenin bu tarafı, Karakusunlar tarafı, bizim mahalle. Biz burada yaşıyoruz. Sultanahmet’te, Ulucanlar’da, Gebze’de, Haymana’da, Silivri’de özgürlüğünden yoksun olmadığı zamanlarda Yalçın Küçük’de bu mahallede yaşar. Yalçın Küçük kitaplarının önsözleri çok öğreticidir. O önsözlerde hep kitabın yazıldığı yer olarak Karakusunlar adı vardır. O dönemlerde adı Karakusunlar Köyü idi. Eskiyiz. Tam karşıda 100. Yıl İşçi Mahallesi. ODTÜ ormanlarını yıkarak geçen “otoban” inşaatı bu iki mahallenin tam ortasında bir viyadük ile Konya yoluna yöneliyor şimdi. Viyadükle geçerken yolun iki yakasında “Berlin Duvarını” aratmayacak istinat duvarları yapıldı. Mahalleleri bölen yüksek duvarlar yükseldi.
İki mahallenin ortasından geçen “otoban” sadece ODTÜ ormanlarını katletmekle kalmıyor, ortaya gerçek bir “ucube “çıkartıyor. Ankara’da son dönemde yaratılan “ucubelere” bir yenisini ekliyor.

Yol bekleyen AVM

Eskişehir yolundan ODTÜ ormanlarını katlederek gelen ve iki mahallenin ortasından “Berlin duvarını” andıran viyadukle geçen “otoban”, Çiğdem mahallesi sırtlarına yöneliyor ve oradan Konya yoluna bağlanacak. Yolun esas yapılma gerekçesi bu bağlantı noktasında. Orada bir AVM var. Açılmak için yol bekliyor.

Tam bağlantı noktasında, Konya yolu bağlantısında, inşaatı bitmiş açılışı bekleyen bir yeni AVM var. Yeri Ankara Büyük Şehir Belediyesi’ne ait. Tepe İnşaat’a kat karşılığı yaptırılan AVM bitti. Ancak yol bağlantıları yok. Şimdi ODTÜ ormanlarını yok edip iki mahalleyi tam ortasından ikiye bölen “otoban” inşaatı ile yol ve bağlantıları sorunu çözümleniyor. Hep biliyoruz. Ankara Belediyesi Ankara’da yapılan bütün AVM ler için özel yollar yaptı. Eskişehir yolu ile Konya yolu arasında böyle bir ara otoban bağlantısına ihtiyaç yok. Ankara’nın başka hiçbir yerinde de mahalle içinden geçen otoban yok. Bu ilk.
ODTÜ & AVM

Sıradan 100. Yıl, Çiğdem ve Karakusunlar yurttaşları sahip oldukları imkanları kullanarak, yasa yolu ile, yetkilileri uyarı ile ve gösteri haklarını kullanarak haklarını savundular. İmzalarımız ile yargıya başvurduk. Yanıt bekleniyor. Gelir mi? Ancak tepkilerin hiçbirisinin muhatabı yok. Yol bütün hızı ile yapılıyor. AVM açılışına yetişecek. Ama AVM açılışından sonra seçimler gelecek.

Açık bir önerim var, Anadolu Bulvarı Orta-Doğu kavşağından ODTÜ ormanlarına giren ve Konya yoluna bağlanacak bu güzergahı ve yapılan yolun ne tür bir ucube olduğunu görmek için bir helikopter kiralayıp havadan izleyin. Bu önerim Meclis’te temsil edilen muhalefet partisinin iki liderine. O zaman açılmakta olan yolun işlevsizliğini ve ne denli farklı amaçlarla yapıldığı daha açık anlaşılacaktır. Yapılan saldırının gerçek amacı yukarıdan daha net görülecektir.

Neden yazıyorum

Neden yazıyorum. Yapılmakta olan “otoban” her yönü ile tam bir ucube. Ankara için gelecekte çirkinlik örneği olacak. Sadece çirkinlik ve gereksizlik örneği değil. Ama Ankara kaynaklarının yok edilmesinin bir başka örneği olacak. Son yirmi yılda çokça yaşadık. Sögütözü kavşağındaki “çelik kafes” en somut örneği. Şimdi yıkılıyor. Bedelini kim ödüyor. Hesabını kim verecek. Kentin elindeki en değerli ekonomik varlıkları, doğal gaz işletmesi, borçları karşılığında bu kent yönetiminin elinden alındı. Kent finansmanı için hayati önemde idi. Sonra Karayalçın’ın başlattığı “Ankara metrosu”. Türkiye için ilk örnekti. Metro da artık kent yönetiminin varlığı olmaktan çıktı. Bakanlık yapımını sürdürüyor. Gelirine Hazine el koyacak. O da artık Ankaralı’nın değil.

Başka örnek gerekmiyor. En değerli kent varlıkları artık Ankaralı’nın değil.

Otobanı nasıl yıkmalı

Neden yazıyorum, bir çağrı için. Kısa bir süre sonra, Mart 2014 tarihinde yerel yönetim seçimleri var. Bu seçim için aday adayları belli olmaya başladı. Çankaya Beldesi için benim takip edebildiğim kadarıyla sadece CHP’den açıklanmış 28 aday adayı var, diğer partiler henüz açıklamadı. Büyükşehir adayları daha belli değil. Sadece MHP adayını biliyoruz. Bekliyoruz. Ben de bekliyorum.

Bir açıklama bekliyorum. Kim çıkıp, “iş başına gelirsem ilk işim, mahallenin içinden geçen bu otobanı yıkmak olacak” diyecek onu bekliyorum. Merak etmeyin, korkmayın, yıkılması gereken yıkılır. Bu kentte örneği var. Söğütözü’ndeki çirkinlik örneği “ucube-çelik kafes” şu anda yıkılıyor. Kendileri yıkıyor. Sessiz-sedasız, gözlerden kaçırarak.

Kızılay’ın çukuru & Vedat Dalokay

Geçmişte inşaatlar yıkıldı, örneği var. 1973 yılı ilk baharında, Ankara’da, Kızılay’ın göbeğinde bir gecede derin bir çukur kazıldı. Kızılay’ın bütün alt yapısı dumura uğradı. Elektrikler kesildi. TRT Stüdyoları’nda yayın yapılamaz oldu. 12 Mart Rejimi sona doğru gidiyordu. Yaklaşan belediye seçimlerinde, CHP’nin Ankara Belediye Başkanı adayı olarak mimar Vedat Dalokay ismi açıklandı. Dalokay da yapacağı ilk iş olarak “Kızılay Çukurunu göreve başlar başlamaz dolduracağım”, dedi. Dalokay 1973 yerel seçimlerinde, Ankara’da %64 oy oranı ile seçildi. Aralık 1973 tarihinde Ankara Belediye Başkanlığı görevine başladı. İlk işi “Kızılay Çukurunu” doldurmak oldu. Yerine, Ankara trafiğine 25 yıla yakın çözüm olan ilk göbeği; “Kızılay Göbeğini” yaptı. Dalokay 1973 yılında söz verdi. Sözünü tuttu. Çukuru doldurdu. Dalokay’ı saygı ile anıyoruz.

Rantiye binalarını kim yıkacak

2014 Yerel seçimleri öncesi, Ankara’da, “İki mahallenin ortasından geçen otobanı seçimden hemen sonra yıkacağım”, “ODTÜ ormanını yeniden ağaçlandıracağım”, “Atatürk Orman Çiftliği’ni yeniden ağaçlandıracağım” diyen adayı bekliyorum.Bir de ilave, TBMM’nin bahçesine dikilen bir başka “ucube” yapı da yakında açılacak. TBMM’nin görünümüne, mimari anlayışına, çevre anlayışına hiçbir şekilde yakışmayan çirkinlik örneği bir yapı. Onun içinde “yıkım sözü” umuyorum.

Aydınlık Gazetesi
24 Ekim 2013

0 comments on “İÇİNDEN OTOBAN GEÇEN MAHALLE

Bir Cevap Yazın