DÜNYADAN

SIRA MADURO’DA…

Venezuela, 7Ekim 2012 tarihinde ülke tarihinin en yüksek katılım oranıyla (yüzde 80,7)gerçekleşen başkanlık seçimlerinde oyların 55,5’ini alan Chavez’, dördüncü kezdevlet başkanı olarak seçmişti. Chavez, 2011 yılında kanser teşhisiyle Küba’daameliyat oldu ve bir süre tedavi gördü. 2012 seçimlerinden sonra nüksedenhastalığı nedeniyle bir kez daha ameliyat olmak için Küba’ya gitti. Toplam üçdefa Küba’da tedavi gördüğü kanserden kurtulamayan Chavez, 58 yaşında, 5 Mart2013’de öldü.
Chavez adil veeşit koşullarda uluslararası entegrasyon politikalarına büyük önem verirkenanti-emperyalist tavrını korudu. 2004 yılında Küba’yla başlatılan ALBA, dahasonra bünyesine Bolivya, Ekvador, Nikaragua gibi ülkeleri de kattı, ekonomikalanda çeşitli uluslararası yatırımlara ve kalkınma bankalarının kurulmasına evsahipliği yaptı. Venezuela bu süreç içinde UNASUR ve MERCOSUR gibi bölgeörgütlerinin güçlenmesine ve CELAC gibi uluslararası örgütlerin kurulmasına dabüyük katkıda bulundu.
Chavez,emperyalist saldırılar karşısındaki net tutumunu daima korudu. Gerek Küba’yayönelik saldırıların, gerekse son örnekleri Orta Doğu ve Kuzey Afrikaülkelerinde yaşanan işgal ve müdahalelerin karşısında yer aldı. Chavez, 2009yılında gerçekleşen Honduras darbesi başta olmak üzere pek çok konuda LatinAmerika ülkelerinin ortak ve kişilikli bir tavır alabilmesine öncülük etti.
Sosyalistlider Hugo Chavez’in hayatını kaybetmesinin ardından Venezuela’da yapılan ilkseçim anketi, Bolivarcı liderin halefi Nicolas Maduro’nun, muhalefet adayıHenrique karşısında 14 puan önde olduğunu göstermişti.
14 Nisan2013’de gerçekleşen başkanlık seçimleri öncesinde İngiliz Barclays Bankası’nıntalebiyle Datanalisis anket şirketi tarafından yapılan ankete göre, halkınyüzde 49.2’sinin Geçici Devlet Başkanı Maduro’yu desteklediği görülürken, seçimçalışmalarını Küba karşıtlığı üzerinden sürdüren Capriles ise yüzde 34.8’dekaldı.
Başkanlıkdönemi boyunca, Venezuela’yı 21.yy sosyalizmi yolunda ilerleten ve bu modelidiğer Latin Amerika ülkelerine de ihraç etmeyi gözeten Başkan Chavez, bu uğurdaVenezuela’nın petrolden elde ettiği milyarlarca dolarını harcadı.
Birçok LatinAmerika uzmanının hemfikir olduğu konu, kim seçilirse seçilsin, Venezuela’nınkısa vadede mevcut politikalarından sapma yapamayacağı yönündeydi. Iktidarınınilk 9 yılında, petrol fiatlarının yüksek olmasının da avantajını kullananChavez, gelen parayı sosyal projelerde ve bölge ülkelerinin dayanışmasındakullanarak iktidarını güçlü tutmayı bildi. Chavez’in seçilmiş halefi Maduro’nunbu becerilere sahip olup olmadığı önemli bir soru işareti.
Eski birotobüs şoförü ve sendikacı olan 50 yaşındaki Maduro, 14 Nisan 2013’de oyların%50,8’ini alarak seçimleri kazandı ve Chavez’in izinden gideceğini, halkçı vekamucu politikalara devam edeceğini duyurdu. Miranda eyaleti valisi 40yaşındaki Capriles ise seçilmesi durumunda ABD ile ilişkileri geliştirecek veneoliberal bir ekonomik politika izleyeceğini söylüyordu. Capriles seçimpropogandası sırasında vaatlerine bakıldığında, sosyal politikalara devamedeceğini ama ABD ile ilişkilerin de ilerleteceğini söylemekteydi. Bence buvaatleri, geçmişte Chavez’e oy vermiş ama Maduro hakkında soru işaretiolanların oylarını alabilmek için taktiksel bir söylemdi.
Petrolfiatları düşerse, Chavez’in devlet destekli olarak yürüttüğü bir çok sosyalproje ve programa giden kaynaklar kısılabilir bu durum da Maduro’nun iktidarınızor durumda bırakabilir.
Seçim mitinglerindeseçmenlerine konuşan Capriles, Maduro’yu “Havana’nın kuklası” olmaklasuçlarken, Küba’ya ücretsiz olarak verilen petrolün kesileceğini söylemişti.Ancak Capriles, Küba’nın aldığı petrol karşılığında Venezuela’nın yoksulbölgelerindeki sağlık kuruluşlarına doktor ve sağlık çalışanları gönderdiğineve burada halka ücretsiz sağlık hizmeti sunulduğuna ise değinmedi. VenezuelaKüba’ya günlük 100 bin varil petrol gönderiyor.
Özel birtelevizyona konuşan Maduro, seçim öncesi ülkede kaos yaratmak için, Capriles’inABD gizli istihbarat servisi CIA tarafından öldürüleceğini ve suikasttenkendisinin sorumlu tutulacağını iddia etmişti. Suikast planının arkasındaABD’nin Amerikan Devletleri Örgütü eski büyükelçisi Roger Noriega ve OttoReich’in olduğunu söyleyen Maduro, ABD Başkanı Barack Obama’ya da planıdurdurma çağrısında bulunmuştu. Capriles, daha önce sosyal paylaşım sitesiTwitter’da, başına gelebilecek her şeyden Maduro’yu sorumlu tutmuştu.
19 Nisan’dayemin ederek görevine resmi olarak başlayan Maduro, yolsuzluk ve suçla mücadeleyiarttıracağını, Chavez’in sosyal programlarına devam edeceğini açıkladı. Maduro,“Chavista” ve “işçi sınıfından” olan ilk başkan. Maduro ve Capriles arasındakipuan farkının sadece 1,5 olmasından dolayı, yapılan itirazlar devam etmekte.Küba, Rusya, Brezilya, Peru, Ekvator, Kolonbiya, Bolivya ve Arjantin,Maduro’nun başkanlığını tanırken, henüz ABD denetimlerin bitmesini bekleyeceğiniaçıkladı.
Chavez’in son kazandığıseçimlerde sunduğu 2013 bütçesinde, 2012’ye göre %33’lük bir artış vardı.2013-2019’un sosyalizm yol haritasında 5 tarihi hedeften bahsediliyordu –ki 96 sayfadanoluşan ana metinde, 5 hedef en ince ayrıntısına kadar ele alınıyor. Buhedeflerin ana başlıkları şöyle:
1) 200 yıl sonra yeniden elegeçirilen ulusal bağımsızlık savunulmaya ve geliştirilmeye devam edilecek.Bu hedefin ana amacı, Venezuela’nın korunması adına, mevcut sivil savunma gücüile Bolivar ordusunun savunma kabiliyetlerini arttırmak ve konsolide etmeküstüne kurulu.
2) Yıkıcı ve yokedici sermayesistemine karşılık, insanlarımızın mutluluğu, sosyal güvenliğin devamlılığı vepolitik istikrar için, 21.yy sosyalizminin inşasına devam edilecek. 
Butarihi hedef, mutluluğun sosyalizmden geçtiği ilkesi üstüne kurulu. Önceliklihedef, yılların sermaye ve petrol temelli üretim modelinden kurtulmak,sosyalist üretim ve ekonomik modellerini daha hızlı hayata geçirerek insanlarıntemel ihtiyaçları olan yiyecek, su, enerji, barınma, ulaşım, sağlık, eğitim,güvenlik, kültür, iletişim özgürlüğü, bilim ve teknoloji, spor, kendinigeliştirebilme ve iş ihtiyaçlarını karşılamak.
3) Bütün Amerika kıtasınıngenel barışını inşa etmek için, Venezuela, Latin Amerika ve Karaiplerin sosyal,ekonomik ve politik bir gücü haline evrilecek. Bu tarihi hedefe,ülke içi ve dışı bütün güçlerin ve kaynakların konsolide edilerek, optimum birşekilde bölgedeki diğer birlikteliklerle işbirliği yaparak ulaşılmasıhedeflenmiş. ALBA, PETROCARIBE, UNASUR ve CELAC’daki liderlik rolü veişbirliğine durmaksızın devam edilecek.
4) Yükselen çok merkezli ve çokkutuplu dünyada, yeni bir uluslararası jeopolitik dengenin inşası için gerekenkatkılar yapılacak. Bu hedef, emperyal bir yaptırım olmadan, bütüninsanların kendi geleceklerini tayin hakkına saygı göstererek, çok merkezli veçok kültürlü yeni dünya dengesine katkı vermek olarak adlandırılabilir.“Neocon’cu emperyal sisteme karşı, dengelerin oluşması ve devamlılığı dünyahalklarının genel barışı için çok önemlidir.” ilkesi vurgulanıyor.
5) İnsanneslinin korunması ve devamlılığı ile gezegendeki barışın sağlanması için katkıyapılacak. İnsanlığın devamlılığı, dünya kaynaklarının dengeli ve adilkullanımı için, eko-sosyalist ekonomik üretim modelinin gerekliliği ve buuğurda bütün küresel güçlerle işbirliğinin önemi vurgulanıyor.
Maduro’nun,Chavez’in programı doğrultusunda, bu hedefleri gözeterek bir programuygulayacağını umuyoruz. Chavez’in yıllar boyu kazandırdıklarının yanında,Maduro’yu bekleyen en önemli probemler; ülkede devam edegelen dünyada ki enyüksek enflasyon oranları, yiyecek ve ilaç sıkıntıları ve dünyada ki beşinci enyüksek cinayet oranı…
Maduro’nunönünde, Chavez’den aldığı mirası koruyarak, kollayarak yürüyeceği uzun ince biryolu var. Üstelik hemen ensesinde, ABD destekli, avukat bir rakibi varken…

0 comments on “SIRA MADURO’DA…

Bir Cevap Yazın