06-ULUSÇULUKLA HESAPLAŞMA DÜNYADAN

DEPARDIEU’NUN RUS RULETİ

Fransız Aktör Gerard Depardieu Fransız vatandaşlığından Rus vatandaşlığına geçtiği ve pasaportunu Putin’in elinden törenle teslim aldığı haberi 2013 gündemine bomba gibi düştü. Daha önce de Belçika vatandaşlığına geçmek için başvuran aktör şimdi Rus vatandaşı. Komünist Parti’den teklif alması, geçmişte Mordovya (Rusya federasyonuna bağlı özerk cumhuriyet) Kültür Bakanı olması için teklif alan aktörü yakın zamanda siyaset sahnesinde göreceğimizin de bir göstergesi mi?
Geçtiğimiz günlerde bu konuyla ilgili , The New York Times yazarı Vadim Nikitin, Gerard Depardieu’nün Rus vatandaşı olmasını demokrasi pahalı gelince ucuz otokrasilere kaçmaya, çok uluslu büyük sermayeli şirketlerin Çin’de üretime yatırım yapmalarına benzetmiş, Sabah Gazetesi yazarı Mehmet Barlas ise yönetim becerisizliklerini yüksek vergilerle kapatmanın demokrasileri zayıflatıp zayıflatmadığını sormuş okurlarına.
Şimdi biraz gerilere gidelim. Bu hikâye bakalım tarihin hangi tozlu sayfasından bizlere tanıdık gelecek. Doğu kültürü Batı sefalet içerisindeyken bilim ve sanatın geliştiği bir kültür olmuşken, iktidar güçlerinin sanatı ve bilimi bastırmak istemesi kendi tekellerine alma çabaları sonucunda olanları hatırlayalım, sanatçılar ve bilim adamları gemilerle Batı’ya kaçtılar. Kültürün el değiştirmesi, vatan değiştirmesi günümüzün bir durumu değil. Çağlar boyu yaşandı ve tarih yazdı.
Fransız devriminin siyasi yönünü bırakalım, sosyolojik ve edebi yönüne bakalım, adını koymak zor değil, edebi muhalefet…
EDEBİ MUHALEFET!
Aslında Gerard Depardieu tam bir sanatçı. Ülkemizde de sanatçıların sıklıkla dile getirdiği sanat toplumsal muhalefettir cümlesini hatırlayalım. Hiciv, Türk ve Dünya edebiyatında ve tiyatrosunda, edebiyatı keyifli kılan bir türdür. Siyasilerin ülke yönetirken yapmış oldukları hataları ve gafları eleştirmek sanatçıların görevi. İktidarlar kendilerine yakın sanatçılar ürettikleri zaman ne yazık ki, muhalefeti de öldürmüş oluyorlar. Chirac, Sarkozy ya da Hollande kim olduklarının önemi yok esasında, sanat için sanat yapan sanatçılar muhakkak yönetim zaaflarını bulur ve eleştirirler bu şüphesiz vatan sevgisinin getirdiği bir gerçektir. Hiçbir yönetim ideal olamaz ve sanatçılar muhalif olmalılardır fikri Antik Yunandan beri var olmuştur.
Karikatür dergilerinin art arda aldığı cezalar da ülkemizin sanat muhalefetinin göstergesi değil mi? Sanatçılar Platformu içinde bulunduğumuz çağın hızla karanlığa sürüklendiğini zikrederken ülkemizin ve dünyanın gidişatından rahatsız. Sanat dünyayı daha güzel bir yer yapmak için halka hizmet eder, iktidar kuvvetleri ülke vatandaşlarının huzurundan ve ülkeyi daha güzel hale getirmek için hizmet vermeli. Muhalefetse, iktidarın zaaflarını yüzüne vurmalı ve herkesin haklardan eşit halde yararlanmasını sağlamaya çalışmalı.
Sanat mı zanaat mı ?
Herkes gibi olsa, üretimi tek tip olsa sanatçı, zanaatçı olur. Evet yine yarattığı şey emekle var olur, ancak bir değeri olmaz. Sanatçı farklıdır. İlgiyi yönlendirir algıyı yönlendirir. Tartışılmasını istediği konuları sunar ve tartıştırır. Nerede bir haksızlık hukuksuzluk olsa dünyanın her yerinde sanatçılar bir araya gelir ve ortak tepki koyarlar. Hiçbir sendikada hiçbir meslek örgütünde olmayan hızla bir araya gelir sanatçılar. Varoluş sebepleri halktır, halk için sanattır.
Vatan sevgisi kavramı tartışılırken hep konuşulan konulardır, milli maçlar, Eurovision yarışması ya da ülkenin temsil edildiği müsabakalar. Her görüşten milyonlar, ülke bir başarı elde ettiğinde göğüsleri kabarır yaşanan başarısızlıklar televizyon programlarında ekiplerin yerden yere vurulmasına sebep olur. Bir sanat dalında alınan başarı, uluslararası bir festivalde alınan ödüller milli duyguları kabartır hemen güç sahipleri iktidar sahiplenir, başarıları verdikleri destek primleri ile edinilen başarılar olduğunu savunurlar. Sansürü sanki kendilerini güçlendirmek için kullanmıyorlarmış gibi.
Hepsini bir kenara bıraksak Depardieu’nün bu hareketi vatanını sevmemek midir sorusunu tartışmaya açmak gerekir. Kimi yorumcular servet vergisinin ağır yükümlerinden kaçtığını savunurken belki de sadece muhalif olma içgüdüsüdür. “Rusya muhalefetinin bir programı bile yok, hiçbir şeyi yok. Kasparov gibi çok akıllı insanlar var, fakat bu sadece satranç oyunu için iyi. Siyaset çok daha zor bir şey” derken aslında muhalefet oluşturmanın gücünden bahsetmiş olacağı kimsenin aklına gelmiyor.” derken vatandaş olur olmaz Rusya’daki muhalefeti eleştirmesi de esasında muhalefet arzusundan kaynaklanıyor. Rusya’daki siyasal iktidarsızlığı kuvvetli bir muhalefet olmamasına ve ülkenin ayakta kalmasının da kültürel miras sayesinde olduğunu savunması bunun göstergesi.
Fransızlar eleştirmeyi sever tarihten bu yana eleştirel olmuşlardır. Dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, istediklerini elde etmek için sert çıkışlar yapmayı zararlı bulmazlar. Fransız devrimine giden süreçte yazarlar her türlü yolu deneyerek güçleri eleştirdiler. Vatan hainliği ile suçlandılar, kilise tarafından cezalandırıldılar. Yazıları yer altından dağıldı okumak isteyen ellere. Vatan hainliği bu değil, aslında ülken nere olursa olsun insanlığa hizmet etmektir muhalefet. Nazım’a yıllar sonra iade-i itibar yapılmadı mı? Depardieu hakkında söylediklerine yıllar sonra Fransızların aynı pencereden bakabileceklerini kim söyleyebilir.
Hepsi bir yana başka bir gözle bakarsak eğer sadece servet vergisinden kaçmak için bu kadar büyük zahmetlere gireceğine inanmak güç Depardieu kadar büyük bir aktörün. Sarkozy’i destekledi Hollande seçildi ve Depardieu gitti diyenler de var, bu kadar basit olmamalı sanatçıların sadece varoluş felsefeleri gereği karşı çıkma duyguları olduğu bilinmeli. Babası Komünistti kendi bir Nasyonalist, Nasyonalist haliyle nasıl Fransızları ve Fransayı sevmediğini açıkladı diye soranlaraysa Victor Hugo’nun Sefiller romanını yeniden gözden geçirmelerini tavsiye edelim. 19.yy Fransız edebiyatında romantizmden realizme geçiş evresinde sıkça tartışılan toplum için sanat kavramını hatırlamamıza yardımcı olacaktır.
Tarihten alınacak dersler sanatçıların bakış açısından dünyaya bakmanın dünyayı daha anlaşılır bir yere çevireceğini söylemek gerek.

0 comments on “DEPARDIEU’NUN RUS RULETİ

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: