7 Aralık 2011’de Şili’deki öğrenci hareketinin itici gücü konumundaki Şili Üniversite Öğrencileri Federasyonu (Federación de Estudiantes de la Universidad de Chile – FECH) seçimini yaptı ve bir yıl boyunca görev alacak yönetim kurulunu oluşturdu.
Toplam 13280 geçerli oyun kullanıldığı seçimde eski başkan Camila Vallejo 3864 oyda kalarak koltuğunu 4053 oy alan “Solu Yaratmak” (Creando Izquierda) grubunun adayı Gabriel Boric’e devretti. Üçüncü sırayı 1816 oyla “Mücadele – Halkçı Üniversite Birliği ” (Luchar-Creando Universidad Popular) grubunun adayı Felipe Ramirez aldı. Gabriel Boric başkanlık, Camilla Vallejo başkan yardımcılığı, Felipe Ramirez ise genel sekreterlik görevini yürütecek. Gabriel Boric yaptığı açıklamada FECH’i hep birlikte yöneteceklerini, amaçlarının yalnızca eğitim sistemini değil Şili’yi değiştirmek olduğunu söyledi.
Peki, aylardır Şili sokaklarını kasıp kavuran öğrenci hareketi bu koltuk değişikliği ile birlikte güç mü kaybetti yoksa kaldığı yerden devam mı edecek? Seçimin ardından okul işgallerinin sona erdirilme kararı alınması başta bir geri adım olarak anlaşılsa da hareketin gücünden bir şey kaybetmediğini söylemek durumundayız. Aylardır hız kesmeyen protestoların mimarı öğrencilerin bir günde vazgeçeceklerine inanmak güç. FECH’in çiçeği burnunda başkanı Gabriel Boric’in söylemlerine bakılırsa bu bayrak değişiminin FECH’in çizgisini radikalleştireceğini bile söyleyebiliriz. Bu radikalleşme iddiasını daha sonra açacağım. Önce kaygılıların gerekçelerini irdeleyelim.
Eylem yoğunluğunun azalması hareketin geleceği ile ilgili soru işaretlerini arttırmakla birlikte sürece bir de şu açıdan bakılmalı. Dünya üzerinde çizgisi, ideolojik duruşu ne olursa olsun herhangi bir eylemi yalnızca bir kişinin kararlılığı, duruşu ve çabasıyla açıklamak gerçekçi değil. Şili öğrenci protestolarının merkezinde FECH’in ve dönemin başkanı Camila Vallejo’nun olduğu doğru ancak hareketin gerçek gücü öğrencilerin Vallejo’yu oylarıyla koltuğundan ettikleri de bir başka gerçek. Tek kişinin protestoların mimarı olduğunu kabul etsek bile Vallejo başkan yardımcısı olarak FECH’in politikalarında söz ve yetki sahibi olmaya devam edecek. Okul işgallerinin sona erdirilmesi bir geri adım olarak nitelendirilebilir. Aylardır süren okul işgallerinin sürdürülebilmesi zor hale gelmişti. Hükümeti müzakere masasına zorlayacak başka eylemlere ağırlık verileceği söylenerek işgaller sona erdirilmişti. Üç aydır yeni bir eylemlilik hali göremedik.
Öte yandan Şilili öğrencilerin neden Gabriel Boric listesine oy verdikleri sorusuna gelince Boric’in siyasal söylemlerinin bunda etkin olduğu söylenebilir. Boric, kendilerine Özerk Sol (Izquierda Autónoma) diyen bir siyasal grubun üyesi. Kendilerini anarşist olarak tanımlıyorlar. Mevcut siyasi sistem içerisinde çözüm almanın olanaksız olduğunu ve siyasal aktörlerin yeni siyasal alanlar yaratması gerektiğini düşünen bu grup siyasi partilere de karşı çıkıyor. Özerk Sol, FECH seçimlerinde Solu Yaratmak listesi altında girdi ve başkanlığın yanı sıra Andrés Fielbaum ile iletişim sekreterliğini kazandı. Gabriel Boric’in söylemlerine yer eden bu yeni sol söylem ütopik görünse de öğrencilerin desteğini alması ve güçlü başkan Camila Vallejo’yu yenmesi dikkat çekici. Öğrenciler geleneksel merkez sol ya da merkez sağ siyasetle bu durumun düzelmeyeceğinin farkındalar. Boric’in zor da olsa yeni sol yaratma söylemi başarıya ulaşırsa yalnızca eğitim sistemi değil tüm Şili değişebilir. Kendini liberter anarşist olarak tanımlayan Boric, her şeyin rekabet ve serbest piyasa mantığıyla çözülemeyeceğinin artık anlaşılması gerektiğini söylüyor. Boric’in en önemli savı geleneksel siyasetin sorunlara cevap vermekte yetersiz kaldığı ve yeni bir siyasetin inşa edilmesi gerektiği.
FECH seçimleri sonrası ivme kaybetse de öğrenci hareketi neoliberal dayatmaya boyun eğmiş değil. Parasız eğitim konusundaki kırmızı çizgilerini koruduklarını belirtiyorlar. Geçici çözümlere de karınları tok. Onlar sorunun kalıcı olarak çözülmesi konusunda ısrarcılar. Aralarında küçük farklılıklar bulunsa da FECH’i 2012 boyunca tamamı soldan gelen kadrolar yönetecek. Şili halkının öğrencilere olan desteği de sürüyor. Müzakere sürecinde hayli yıprattıkları eğitim bakanı Felipe Bulnes de istifa etmek zorunda kaldı. Akademisyen kökenli yeni eğitim bakanı Harald Beyer son altı ay içinde bu koltuğa oturan üçüncü bakan olacak.
Şili hükümeti öğrencilerin isteklerine yanıt verecek gibi değil, anlaşılan o ki Ekim 2012’deki seçimlerde hükümet değişene kadar öğrencilerin istekleri karşılanmayacak. Ekim 2012 seçimlerinde de öğrencilerin isteklerini karşılayacak bir iktidar olasılığı uzak değil.
Gabriel Boric: Sokak muhalefetinin temsilcisi
Gabriel Boric, Hırvat asıllı bir ailenin çocuğu olarak 11 Şubat 1986’da Şili’nin Punta Arenas kentinde dünyaya geldi. Doğduğu kentteki İngiliz Koleji’nde liseyi bitirdi. Ardından onu FECH’in başkanı yapacak Şili Üniversitesi’ne kaydoldu. Hukuk Fakültesi’ndeki eğitimine halen devam ediyor. Boric, FECH başkanı olmadan önce birçok konumda liderliğe ısındı. 2007-2008 yılları arasında FECH Hukuk Konseyi üyeliği, 2008-2009 döneminde Hukuk Öğrencileri Merkezi başkanlığı yaptı. 2010 yılında da Şili Üniversitesi Senatosu’nun öğrenci üyesi olarak hizmet vermeye başladı. Bu görevi 2012 sonuna kadar sürdürecek. Boric’in ulusal ve uluslararası medyada yenilmez olarak gösterilmeye çalışılan Camila Vallejo’yu devirerek başkanlığa gelmesi başta sürpriz olarak görülse de Şilili öğrencilerin basının yönlendirmesini pek umursamadıkları görülüyor. Boric’i başkanlığa taşıyan olgunun “Solu Yaratmak” listesinde vücut bulan ve tüm siyasi kurumların yeniden düzenlenmesini içeren düşünceler olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Siyasi partilere, eskinin bildik muhalefet yöntemlerine rağbet etmeyen bu grubun seçim başarısı sokak muhalefetinin zaferi olarak yorumlanıyor.
0 comments on “FECH’İN SEÇİMİ,ŞİLİ’NİN GELECEĞİ”