İyi Parti’nin ortaya çıkış süreciyle AKP’nin doğuşu arasında benzerlik olduğunu ileri sürerek tartışmaya başlayabiliriz. Çünkü sonuçta her iki hareket de parti içi demokrasinin yokluğunda ana gövde dışına itilen yenilikçi ekipler tarafından kuruldu. AKP’nin kuruluş konjonktüründe Erbakan karşısında gittikçe daha güçlü bir şekilde sesini yükselten yenilikçi hareketin belirleyici bir yeri vardı. Milli Görüşün lideri yasaklı olmasına rağmen partiyi kontrol etmeye devam etmek istiyordu. Ayrıca İslamcı ideolojiyi katı bir şekilde uygulamak hususunda da ısrarcıydı. Erbakan 28 Şubat öncesi ve sonrası olaylar bakımından başarısız olduğunu kabul etmiyordu. Dahası başlattığı hareketi demir bir yumrukla 40 yıl yönetmiş olmanın verdiği rahatlıkla Erdoğan ve arkadaşlarının yenilik taleplerini elinin tersiyle itmişti. Ona göre ne yeni bir kadroya ne de yeni bir söyleme ihtiyaç vardı. Yenilikçilerle gelenekçi ekip arasındaki uzlaşmazlık yasaklı Erbakan’ın adayı Recai Kutan’ın yasaklı Erdoğan’ın adayı Abdullah Gül’ü az farkla yenmesi ve Fazilet Partisi liderliğinin Erbakancı ekipte kalmasıyla Araf’ta kaldı. AYM Fazilet Partisini kapatması yenilikçi harekete içerisinde kendi oluşumlarını şekillendirebileceği tarihsel bir fırsat sundu. Böyle bir kapatma davası olmasa ihtimal ki Erbakan karşıtı ekip ya iddialarını yumuşatıp liderlikle uzlaşmayı deneyecek ya da partiden atılacaktı.
Bu hatırlatma bağlamında rahatlıkla denilebilir ki, 2015 Kasım seçimleri sonrasında MHP’de yaşananlar ve sonuç itibariyle İyi Partinin kurulmasıyla sonuçlanan olaylar zinciri Refah-Fazilet çizgisi içerisinde tutunamayan yenilikçi hareketin AKP’yi inşa etme sürecine ciddi ölçüde benzemektedir. Tabii MHP içerisindeki iktidar mücadelesi Refah-Fazilet örneğine göre çok daha sert geçmiştir. Akşener dahil olmak üzere parti içi muhalefetin hemen tümüyle tasfiyesi bu bahsi geçen sert ve olumsuz atmosferi ana hatlarıyla karakterize eder. İslamcı siyasette gelenekçi-yenilikçi çekişmesi devam ederken en azından bir defa taraflar arasında seçimli yarışma olabilmiştir. Ancak Bahçeli’nin uzlaşmaz tutumu nedeniyle MHP delegelerinin en az yarısına karşılık geliyor olmasına parti içi muhalefete yarışma imkanı tanınmamış ve seçimli kurultay gerçekleşmemiştir.
AKP-İyi Parti benzerliğinde bir sonraki durak ideolojik yumuşamayla ilgilidir. Nasıl ki AKP basitçe İslamcı bir parti değilse, İyi Parti de ülkücü bir parti değildir. MHP’den gidenler bakımından eldeki kadronun durumu sadece liderlik mücadelesini yitiren bir ekibin zorunlu hicretini değil, aynı zamanda merkez sağı İslamcı ajitasyonla dönüştürmeye çalışan AKP’ye sağcı tabandan yükselen bir karşı koyuşu ifade eder. Aynı zamanda Kemalist ve muhafazakar olan İyi Parti hareketi AKP-CHP geriliminde Atatürkçü ve İslamcı diye ikiye bölünmüş ulusu toparlamayı amaçlamaktadır. Akşener’in kurultay konuşmasında da sıklıkla vurgulanan bu husus ideolojik çatışmalara karşı kitleleri makul ve ortada olana davet eden bir içeriğe de sahiptir. Partinin popülist karakteri siyaset yapma tarzında ağır bastıkça bu daha az ideolojik ve daha çok ılımlı merkez siyaseti inşa projesi kendisinden beklenen sonuçları verecek niteliktedir.
Tartışma içerisinde vurgulanması gereken son husus ülkenin konjonktürüne yöneliktir. Bilindiği üzere AKP sadece İslamcı siyasetin kendi iç krizinin değil, ülkedeki genel siyasal ve ekonomik krizin de ürünüdür. 2001 itibariyle gittikçe derinleşen kriz sistem partilerini AKP lehine tüketmiştir. Böylesi bir puslu hava bugün için de söz konusudur. Olağanüstü hale rağmen hem demokratik siyasette hem de ekonomi de işlerin kötüye gittiğine yönelik algı giderek güç kazanmaktadır. Devlet krizi çözülmüş değildir. Referandum sonuçları açıkça göstermektedir ki halkın en az yarısı Erdoğan’ın İslami başkanlık modelini olumlu bulmamaktadır. Ayrıca yüksek kur fiyatları, yüksek enflasyon ve yüksek işsizlik gibi parametreler özelinde ekonomik çöküntü artık geniş kitleler tarafından algılanabilir hale gelmiştir. İyi Parti de tıpkı AKP gibi kriz koşullarının ürünüdür. Bu partinin siyasette kalıcı olması ise önemli ölçüde halka bu krizden çıkış için vaat ettiği şeylerin inandırıcılığına bağlı gibi görünmektedir.
0 comments on “İYİ PARTİ YENİ AK PARTİ MİDİR?”