CHP öğrencileri söylentilere teslim etmezdi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen Yükseköğrenim Kurumları Sınavının (YKS) tarihinin değiştirilmesine ilişkin yaptığı açıklamada AKP’yi eleştirerek CHP bu durumda olsaydı ne yapardı sorusunu yanıtladı “CHP olsaydı öğrencileri söylentilere teslim etmezdik, bilim kurulu ve eğitimcilerle birlikte karar alırdık” dedi.

Gökçe Gökçen’in medium üzerinden yaptığı açıklama şöyle:

AKP Ne Yaptı?

Yükseköğretim Kurumları Sınavı koronavirüs salgını nedeniyle önce Haziran’dan Temmuz ayına ertelendi. Sonra söylentiler çıktı. Birkaç gün süren söylentilere göre oteller dolabilsin diye sınav tekrar geri çekilecekti. Söylentilere göre YÖK Başkanı ve Milli Eğitim Bakanı sürecin dışında bırakılmıştı, öğrencilere de fikrini soran yoktu. Öğrenciler bir yandan son konuları yetiştirme telaşıyla boğuşurken bir yandan da siyasetçilere sesini duyurmaya çalıştı. Sosyal medyada yaklaşık 2 milyon tweet atıldı.

Söylentilerin gerçek olduğu ortaya çıktı. Ülkeyi yönetenler, öğrencilerin bu sesini CHP olarak tüm uyarılarımıza rağmen duymadı ve sınavı tekrar 1 ay öne çekti.

İktidarda CHP Olsa Ne Yapardı?

1. Öğrencilerin, eğitimcilerin, psikologların ne söylediğini dikkate alırdık. Toplumu ilgilendiren istisnasız her kararın toplumun o kesimini dinleyerek alınması gerektiğini düşünüyoruz. Artık “oturduğum yerden karar alırım, olur” düşüncesi geride kaldı. Yıl olmuş 2020. Görüyoruz ki tarihlerin iki kere değiştirilmesini savunabilen kimse çıkmadı.

2. CHP iktidarında, bilim kurulunun bir sözcüsü olurdu, ve kurulun aldığı kararı uygulardık. Salgın süresinde bilim insanlarının ne söylüyorsa onun yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Yalnızca bu konuyla sınırlı da değil. Cumhuriyetin yetiştirdiği akademisyenler, hekimler, sağlıkçılar bu dönemde büyük fedakarlık gösterdi. Onlardan sınavın Haziran sonunda yapılmasının sağlık açısından sorun yaratmayacağına yönelik açıklama duyamadık. Sınavın erkene alınması, soruların hazırlanma ortamının da çok daha erken hazırlanması anlamına geliyor. Sınava girecek öğrencilerin dışında sınav gözetmenlerinin de erkenden belirlenmesi anlamına geliyor.

3. Öğrencilerle dalga geçer gibi bir ileri, bir geri değişiklik yapmazdık. Tarih sadece salgın koşullarına göre ertelenmek suretiyle bir kez değiştirilebilirdi. Sınavı öne çekmek diye bir şey kabul edilemez. Çünkü biliyoruz ki sınav stresi insanların gençliğinden çalıyor, hayatını etkiliyor. Öğrenciler bu sınava havalı bir okulda okumak için değil, iyi bir eğitim alıp ileride iş bulabilmek için giriyor. Bu ciddi bir konu.

4. Salgın ortaya çıkar çıkmaz sınav koşullarında yapılacak değişiklikler ve riskli durumdaki öğrenciler hakkında alınacak tedbirler için bir kurul oluşturup tüm soru işaretlerini giderecek bir açıklama yapardık. Böylece herkes sınava çalışırken bir yandan da söylenti takip etmek zorunda kalmazdı. Salgında yalnızca yaşlıların tehlikede olduğu düşüncesi de maskenin zararlı olduğu düşüncesi gibi geride kalmış görünüyor. Astımı olan, kronik rahatsızlığı olan veya ailesinde bu riskleri taşıyan bireyler bulunan öğrencilerin durumunu önemserdik. Bu zaten sınav tarihi öne çekilmeseydi bile düşünülmesi gereken bir konuydu ama tarih öne çekildiğinde çok daha büyük bir soru işareti yaratıyor.