Kategori: POLİTİKA

CHP’deki karşılıklı eleştiri ve suçlamalar Kılıçdaroğlu’nun liderliğine yönelik hazır ve güçlü bir parti içi muhalefetin varlığına işaret etmekte. Er ya da geç bir hesaplaşma kaçınılmaz. Ama tabii ki yine de durum MHP’deki kadar dramatik değil.

Federalizm, CHP’nin kısmen de olsa iktidar olmasını sağlayacak, Kürt sorununu çözecek ve kuvvetler ayrılığını güçlendirecek bir adım olabilir mi?

​İstiyorlar ki biz “lanet olsun, istediğiniz neyse verelim” diyelim. Hani, Edip Cansever diyor ya bir dizesinde: “Ben bu kış öyle üşüdüm ki sorma.”

​Delegenin anlamlı bir çoğunluğuyla yeniden seçilen Kılıçdaroğlu, PM seçimleri sonuçlarına göre delegelerden “Parti içinde daha fazla demokrasi” mesajını almış oldu. Yeni MYK’nın bu mesajı doğru okuyup okumadığını hep birlikte göreceğiz.

​CHP’nin bütün sorunları enine boyuna tartışacağı bir Kurultay yaşaması mümkün görünmüyor. Ancak önünde bütün bu meseleleri, ilgili toplum kesimlerince tartışabilecek ve programatik düzeye çıkartabileceği zamanı var.

Zayıf muhalefet, sınırsız popülizm ve ordu desteği devam ederse AKP’nin siyasal yapı içerisindeki üstünlüğü de devam eder mi?

Dikkatinizi, bir AKP’li vekilin dediği “Cizre’ye nasıl girdiysek ODTÜ’ye de öyle gireriz” sözüne çekmek isterim. Demek ki Cizre’den ODTÜ’ye uzanan bir yol varmış!